Bu makale, seyyah bir filozof Ebû İshak en-Neyrîzî’nin (ö. 895/1489’dan sonra) hayatı ve eserleri ile Fâtih Sultan Mehmed’e sunduğu Risâle fî tahkīki hakīkati’l-ilm adlı eserinin tahlil ve tenkitli neşrini içermektedir. XV. yüzyılda Şiraz, İstanbul, Tebriz ve Karabağ hattında hayatının on sekiz yıllık dönemini (877/1472 ile 895/1489 arası) geçiren Neyrîzî, felsefî bilginin değeri ve dolaşımı noktasında dönemin ilmî atmosferine birçok yönden ışık tutmaktadır. Bu incelemede, Neyrîzî’nin hayatı ve kişiliği, Celâleddin ed-Devvânî ile (ö. 908/1502) yaptıkları tespit edilen tartışmalar ekseninde inşa edildi. Zikredilen tartışmalardan biri olan ve aynı zamanda bir yazım türü de olan er-Risâletü’l-kalemiyye metinleri üzerinden Neyrîzî ile Devvânî’nin birbirlerinin hayatı ve kişilikleri hakkında önemli bilgiler verdikleri ortaya konuldu. Tahkike konu olan risalede, Seyyid Şerîf el-Cürcânî’nin (ö. 816/1413) bilginin kategorisine yönelik iddiaları, Neyrîzî tarafından İbn Sînâ ile (ö. 428/1037) Sühreverdî el-Maktûl (ö. 587/1191) arasında öne sürülen felsefî uzlaşı ile kritik edilmektedir. Zikredilen felsefî uzlaşının doğası, bilginin kategorisinin teorik içeriğinde incelenmekte ve Neyrîzî’nin Meşşâî dil ve kavramların arkasına sığınan İşrâkī bir felsefî tavra sahip olduğu iddia edilmektedir. Bu doğrultuda Neyrîzî’nin İşrâkī kimliği, bilginin mahiyeti, özdeşlik ve zihnî varlık problemleri etrafında ortaya konulmaktadır.
Ebû İshak en-Neyrîzî Celâleddin ed-Devvânî bilginin kategorisi bilginin mahiyeti Meşşâî İşrâkî
This article investigates the life and works of the itinerant philosopher Abū Isḥāq al-Nayrīzī (died after 895/1489). It offers a critical edition and analysis of his Risāla fī taḥqīq ḥaqīqat al-ʿilm, which he presented to Sultan Mehmet II. Nayrīzī’s work documents his travels to acquire knowledge, which took him from Shiraz to Istanbul, Istanbul to Tabriz, and Tabriz to Karabakh between 877/1472 and 895/1489. Throughout his travels, Nayrīzī studied in the most important political and scholarly centers of his age. Nayrīzī, however, is best known for his opposition to the famous theologian and philosopher Jalāl al-Dīn al-Dawwānī (d. 908/1503). The analysis of this dispute not only uncovers new information about Nayrīzī’s life, but also elucidates his scholarship. The disagreement between Nayrīzī and Dawwānī started with Dawwānī’s reply to Nayrīzī’s al-Risāla al-ḥarfiyya in Shiraz in 1472, written upon the request of Sultan Khalīl. After arriving in Istanbul from Shiraz, Nayrīzī presented at least two treatises to Sultan Mehmet II, in which he criticized famous scholars of the period, including Mollā Khusraw (d. 885/1480), Sinān Pasha (d. 891/1486), Hocazāde (d. 893/1488), Khaṭībzāde (d. 901/1495), and ʿAlāʾ al-Dīn al-Fanārī (d. circa 903/1497). Nayrīzī’s second dispute with Dawwānī took place in the presence of Sultan Yaʿqūb, when Nayrīzī returned to Tabriz from Istanbul. Nayrīzī was defeated in the debate and left to Karabakh. His third dispute with Dawwānī took place over Nayrīzī’s al-Risāla al-qalamiyya, written in 1489 in Karabakh and dedicated to Sultan Bāyazīd II, which provides a personal and scholarly portrait of Dawwānī with a pen-oriented literary narrative. In response, Dawwānī portrays Nayrīzī in a similar way. In qalamiyya works, there are both bitter and sweet criticisms that go beyond philosophical critiques to include personal ones. Therefore, the double-layered literary and biographical content of the qalamiyya treatises provide new information regarding the scholarly atmosphere of the period.
Abū Isḥāq al-Nayrīzī Jalāl al-Dīn al-Dawwānī category of knowledge the nature of knowledge Peripatetic Illuminationist
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | July 4, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 48 |