Our article handles the idea of synthetic apriori knowledge, which we can call the core of Kant's philosophy. This idea also forms the core of Kant's own thinking, which he saw as equated with the Copernican revolution. Although Kant aimed to show the limits of human knowledge in terms of the possibility of knowledge, he tried to overcame the empirical skepticism that reached its peak with Hume and to show the possibility of objectivity, especially in natural sciences. when considered from this point of view we are also witnessing a groundbreaking synthesis of the claims of empirical and rationalist traditions. Kant, who carried the subjectivist character of modern philosophy that started with Descartes to its extreme point, revealed the constructive function of the human mind rather than observation side. Although this constructive aspect has been evaluated very differently after him, Kant's goal is while showing how the claims of dazzling natural sciences are possible, to try to show that the uncompromising metaphysical claims and systems transcend the limits of human knowledge. For this purpose, Kant, who investigates the source and limits of human knowledge and tries to show how the knowledge is both necessary and based on experience, has been a source of idealism in one aspect and positivism in the other.
This article aims to evaluate Kant's idea of synthetic apriori knowledge, whose effect is indisputable in the history of philosophy, in a compact way.
Makalemiz, Kant'ın felsefesinin özü diyebileceğimiz sentetik apriori bilgi düşüncesini ele almaktadır. Kant'ın kendisinin Kopernik devrimiyle eş değer gördüğü düşüncesinin de çekirdeğini oluşturur. Kendisi her ne kadar bilginin imkanı konusunda insan bilgisinin sınırlarını göstermeyi amaçlasa da, Hume ile zirvesini bulan ampirik şüpheciliği aşarak özellikle doğa bilimlerinde nesnelliğin imkanını göstermeye çalışmıştır. Bu açıdan ampirik ve rasyonalist geleneklerin iddialarının çığır açıcı bir sentezine de şahit olmaktayız. Descartes'la başlayan Modern felsefenin subjektivist karakterini de en uç noktasına taşıyan Kant, insan zihninin gözlemlemekten ziyade inşa edici yönünü ortaya koymuştur. Bu inşa edici yön, kendisinden sonra çok farklı şekilde değerlendirilmiş olsa da, Kant'ın amacı başarısı göz kamaştıran doğa bilimlerinin iddialarının nasıl mümkün olduğunu gösterirken, üzerinde bir türlü uzlaşılamayan metafizik iddia ve sistemlerin insan bilgisinin sınırlarını aştığını göstermeye çalışmaktır. Bu amaçla insan bilgisinin kaynağı ve sınırlarını araştıran, bilginin yapısı itibariyle hem zorunlu hem de deneyime dayanan yönünün nasıl olduğunu göstermeye çalışan Kant, bir yönüyle idealizme diğer yönüyle de pozitivizme kaynaklık etmiştir.
Bu makale, felsefe tarihinde etkisinin büyüklüğü tartışılmaz olan Kant'ın sentetik apriori bilgi düşüncesini derli toplu bir şekilde ele alarak değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 9 Issue: 3 |