Political activities are closely intertwined with people's thoughts and actions. It is impossible to separate political philosophy from morality, as it is a fundamental human value. One of the most influential figures in morally based political philosophy theories is Kant. Kant's understanding of politics is not independent of his concern for justice and his thoughts on moral. According to Kant, moral action is a matter of choice that must be made by free will. It should be noted that Kant's understanding of politics is an extension of his understanding of duty ethics based on freedom and autonomy. According to Kant, moral action is a matter of choice that must be made by free will. It should also be noted that Kant's understanding of politics is an extension of his understanding of deontological morality/morality of duty based on freedom and autonomy. According to Kant, complying with the moral law as an a priori law of the mind is an absolute obligation for anyone who aspires to be moral. This obligation stems from accepting the moral law, which is the law of liberty, as a duty, rather than external constraints such as the law. According to Kant, humans can transcend natural causality only if they voluntarily and willingly follow the moral law, which is the law of practical reason. This sense of autonomy-based duty guarantees true human freedom Kant later developed a philosophy of law and politics, focusing on moral law. One of the destinations of this journey that began with moral law was a constitutional republic. This search for justice resulted in the idea of eternal peace, which grew out of Kant's understanding of morality. Kant believed that the world would be a world of peace and justice through eternal peace. The article highlights the necessity of finding an answer to the question of whether some international institutions representing peace are in practice compatible with Kant’s views.
Siyaset faaliyeti, insanların gerçekleştirdiği bir faaliyet olması açısından insanın eylemleri kadar düşünme etkinliğiyle de doğrudan ilişkili durumdadır. Bu noktada, siyaset felsefesinin insanî bir değerler alanına dâhil olan ahlâkla ilgisiz olması da imkânsız görünmektedir. Ahlaki temelli siyaset felsefesi teorilerini etkileyen önemli isimlerden birisi de elbette Kant'tır. Kant'ın siyaset anlayışı onun adalete dair arayışından ve ahlak alanındaki akıl yürütmesinden bağımsız değildir. Kant'a göre ahlaki eylem yalnız ve yalnız özgür iradeyle yapılması gereken bir tercih meselesi olmalıdır. Kant'ın siyaset anlayışının, özgürlük ve özerkliğe dayalı deontolojik ahlak/ ödev ahlakı anlayışının bir uzantısı olduğunu da belirtmek gerekir. Kant’a göre, aklın a priori bir yasası olan ahlâk yasasına uymak ahlâklı olmak isteyen herkes için zorunlu bir ödev olmak durumundadır. Bu zorunluluk hukuk yasaları gibi dışsal bir zorlamadan değil kişinin bir özgürlük yasası olarak ahlâk yasasını kendisine zorunlu bir ödev olarak belirlemesinden kaynaklanır. Kant’a göre insan ancak pratik aklın yasası olan ahlâk yasasına, kendi özgür iradesini kullanmak yoluyla uyarak doğa nedenselliğinin dışına çıkabilecektir. İnsanın özerkliğe sahip olduğu fikrine dayanan böyle bir ödev bilinci insanın gerçek özgürlüğünün teminatı olmak durumundadır. Kant daha sonra hukuk ve siyaset felsefelerini de ahlâk yasasını merkeze almak suretiyle geliştirecektir. Ahlâk yasasıyla başlayan bu yolculuğun duraklarından birisi de cumhuriyetçi bir adalet devleti kurma düşüncesi olacaktır. Zaten Kant’ın ahlâk anlayışından doğan ebedi barış düşüncesi de böyle bir adalet arayışının sonucunda ortaya çıkmıştır. Kant’a göre dünya ancak ebedi barış ideası yoluyla barış ve adalet dünyasına dönüşme imkânına kavuşabilecektir. Ayrıca makalede, BM gibi barışı temsil eden uluslararası kurumların pratikte Kant’ın görüşleriyle uyumlu olup olmadıkları sorusuna da cevap aranacaktır.
Kant Adalet Ahlak Doğa Durumu Ebedî Barış Birleşmiş Milletler
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Theory and Political Philosophy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | March 29, 2024 |
Publication Date | March 31, 2024 |
Submission Date | December 27, 2023 |
Acceptance Date | February 29, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 13 Issue: 1 |