The importance and aesthetic value of khat/calligraphy in the Islamic world hold a special position among other art forms. Across societies adhering to the Islamic faith, various script styles that constitute khat have maintained their privileged status, albeit with different intensities and variations depending on geography. Therefore, celi thuluth exhibits a unique developmental process in its handling by the Turks. While the aesthetic values of khat scripts are easily appreciated by khattats or individuals with a particular interest in this art, it has often been challenging, sometimes impossible, for those outside the discipline of khat to assess its value. This study does not aim to provide definitive information on how spacing and composition should be adjusted in celi thuluth, but it rather focuses on how spacing and composition balance is achieved, how different khattats exhibit varying and similar approaches, and even how the same khattat may alter spacing and composition in the same phrase written at different times. To attend to this issue, an evaluation of spacing and composition balance is made based on 14 compositions written by nine different khattats derived from the phrase ''Gardens of Eden, whereof the gates are opened for them'' from the Sad Surah (Chapter 38, Verse 50). Of the 14 compositions, seven were found to be highly successful in terms of spacing and composition. Of the remaining eight compositions, three were of moderate quality, while five were deemed unsuccessful. Deficiencies in spacing were illustrated within the works through certain drawings. As the most important principle defining celi thuluth is the balance between spacing and composition, this study holds significance for khat students and enthusiasts engaged in celi thuluth and for those with a special interest in this art form.
İslam dünyasında hat sanatının önemi ve estetik değeri diğer sanat dalları arasında çok özel bir konuma sahiptir. İslam dinine mensup hemen hemen tüm toplumlarda, hat sanatını oluşturan çeşitli yazı türleri coğrafyaya göre farklı türlerde farklı yoğunluk göstermekle beraber ayrıcalıklı yerini korumuştur. Dolaysıyla celî sülüs, Türkler tarafından ele alınışında kendilerine özgü bir gelişim süreci göstermektedir. Türk kültürü içinde gelişen celi sülüs; Türklerin inşa ettiği dini yapıların neredeyse tamamında kağıt, ahşap, deri gibi malzemelerin üstüne yazılmıştır. Bu yazılar başlangıçta dini bir gereklilik olmayan ama zamanla dini bir gereklilik gibi görülerek, uzaktan okunabilecek şekilde yazılmış bir yazı türüdür. Hat sanatında yazıların estetik değerleri, onu meşk eden hattatlar veya bu sanatla özel bir ilgi sonucu meşgul olan kişiler tarafından kolayca anlaşılırken, hat sanatı araştırmacılarının dışındakilere, değerlendirilmesi oldukça güç, bazen imkânsız olmuştur. Bu çalışmada celi sülüs yazıda bulunan espas ve kompozisyonun nasıl ayarlanması gerektiğine dair kesin bilgiler vermekten ziyade, espas ve kompozisyon dengesinin nasıl sağlandığına, hattatların birbirinden farklı ve benzer tavırlarını nasıl ortaya koyduğuna, hatta aynı hattatın farklı tarihlerde yazdığı aynı ibaredeki espas ve kompozisyonu nasıl değiştirdiğine odaklanmaktadır. Bu meselenin somutlaştırılması için, Sad Suresi’nin 50. ayeti olan ''Cennâti ‘adnin müfettehaten lehümü-l-ebvâb'' (Kapıları yalnızca kendilerine açılmış Adn cennetleri vardır) ibaresi seçilmiştir. Bu ibareden oluşturulan istiflerden 9 farklı hattat tarafından yazılmış 14 istif üzerinden espas ve kompozisyon dengesinin bir değerlendirilmesi yapılmıştır. 11 yazıdan 7 'sinin espas ve kompozisyon açısından çok başarılı olduğu görülmüştür. Kalan 8 yazının 3'ü orta seviye, 5 yazının ise bazı eksikliklerinin olduğu noktasında değerlendirme yapılmıştır. Espas bakımından eksiklikler eser içinde bazı çizimlerle ifade edilmiştir. Celî sülüs yazıyı celi sülüs yapan kaidelerin en önemlisi espas ve kompozisyon dengesi olduğundan, bu çalışma celî sülüs yazı ile istif çalışan hat talebeleri ve bu sanata özel ilgisi olanlar için önem arz etmektedir.
Yıldız Teknik Üniversitesi
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Arts and Cultural Policy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | June 18, 2024 |
Publication Date | July 1, 2024 |
Submission Date | April 3, 2024 |
Acceptance Date | June 5, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 13 Issue: 2 |