Tataristan’ın önde gelen yazarı ve devlet adamı Rinat Muhammediyev ile Türk Dünyası’nın günümüzdeki Gaspıralısı olarak tanınmış Turan Yazgan’ın dostlukları 1990’lı yıllardan itibaren başlar. Bu aynı zamanda, dağılma sürecine giren SSCB’nin o dönemde tebaası olarak yaşayan Türklerin de kendi içlerinde ve Türkiye ile daha rahat kucaklaşmaya, dostlaşmaya başladıkları yıllardır. Bu şartların verdiği rahatlıkla 1990 yılının Ekim ayında ilk kez Türkiye’ye gelen Rinat Muhammediyev, elbette o dönemde ve şu anda da olduğu üzere, o topraklardan gelen her aydın gibi soluğu Turan Yazgan’ın büyük emekleriyle kurulan Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nda alır. Vakıfta bir masa etrafında başlayan ilk sohbet, yıllar geçtikçe başta eğitim olmak üzere Türk Dünyası’nın türlü sorunlarının görüşüldüğü, karşılıklı geliş gidişler için yolların arandığı, devletler nezdinde çeşitli ilişkilerin en sağlam şekilde nasıl kurulabileceği gibi önemli konuların yanı sıra; karşılıklı aile sırlarına bile vakıf olabilecek türden bir muhabbete evrilir. Bu ilişki, Turan Yazgan’ın 22 Kasım 2012 tarihinde sonsuzluğa yürüyüşüyle son bulsa da Rinat Muhammediyev, bu kardeşliğin ölümsüzlüğünü göstermek amacıyla 2015 yılında Tatar Türkçesiyle kaleme aldığı Küz Açkısız Buran “Göz Açtırmayan Boran-Turan” adlı romanını kaleme alır. 2016 yılında Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı tarafından yayımlanan roman, bu makalenin ana konusunu ve kaynağını oluşturacak; böylelikle bir Tatar yazarın gözünden Turan Yazgan’ın Türk Dünyası’na adanmış hayatı değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Turan Yazgan Rinat Muhammediyev Tatar edebiyatı Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Tataristan Cumhuriyeti
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Literary Studies, Cultural Studies, Creative Arts and Writing |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 3 Issue: 1 |