Türk edebiyatında ilk örneklerine Tanzimat Dönemi’nde Batı’dan yapılan çeviriler ile rastlanan roman türü, kısa sürede kendini kabul ettirmiş; telif ve çeviri olmak üzere yüzlerce eser yayımlanmıştır. Bu çeviri ve telif eserler, Türk kültür ve edebiyat dizgesini şekillendirmede önemli bir rol üstlenmiş;“ahlâk” ve “fen” vurgularıyla yeni bir “kültür repertuarı” oluşmasına katkıda bulunmuştur. Bu dönemde Batı dillerinden -özellikle de Fransızcadan- yapılan roman çevirilerinin Türk modernleşme sürecinde esaslı bir işlevi olduğu söylenebilir.Söz konusu “kültür repertuarı” oluşturulurken dönemin önde gelen isimleri, farklı “amaç”lar doğrultusunda çeviri yapmış, bazen “çeviri eylemi”ni yerine getiren “uzman kişi” olmuş; bazen de bu “çeviri işi”nde “işveren” rolünü üstlenmişlerdir. Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e kadar farklı roman çeşitleri, farklı amaçlara binaen -fennî roman, tarihî roman, cinaî roman gibi- Batı dillerinden Osmanlı Türkçesine çevrilmiştir. Bu nedenle söz konusu dönem “çeviri roman hareketi dönemi” olarak adlandırılabilir. Bu makalede, dönemin en çok eser çeviren mütercimlerden birisi olarak görülen Ahmed İhsan’ın yaptığı çeviriler “çevirmen önsözleri” açısından çeviribilimin çağdaş çeviri kuramları bağlamında incelenecektir: Itamar Even-Zohar’ın “çoğul-dizge kuramı” ve “kültür repertuarı” kavramı ve Hans J. Vermeer’in “skopos kuramı”. Makalenin sonunda, önsözler tanıklığında, Osmanlı Türk edebiyat ve kültür çoğul-dizgesinde çevirmenlerin “kültürlerarası iletişim” konusundaki “uzman” rolü ve yeni “kültür repertuarı”nın oluşturulmasında çevirilerin katkısı açıklanacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | MAKALELER |
Authors | |
Publication Date | August 27, 2014 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 3 Issue: 6 |