Bu çalışma 20. yüzyılda yaşamış Suriyeli tarihçilerin, Osmanlıların Bilâdüşşam’ı fethi ve hilafetin Osmanlılara geçişi konusundaki görüşlerini ele almaktadır. Araştırma için Suriye’nin örnek olarak seçilmesinin nedeni, Osmanlıların Arap topraklarına giriş kapısı olması, bu bölgede aralıksız dört yüz yıl hüküm sürmeleri ve modern Türkiye ile olan tarihî, kültürel ve jeopolitik bağlarıdır. Çalışmanın önemi, konunun Arap kaynakları perspektifinden ele alan çalışmaların nadir olmasından kaynaklanmaktadır. Çalışma, Arapların Osmanlı Devleti’ni işgalci bir güç olarak gördükleri iddiasının ne ölçüde gerçeği yansıttığını göstermeyi amaçlamaktadır. Çünkü Osmanlı Devleti’ne dair Türkler ile Araplar arasındaki karşılıklı algıların anlaşılması, iki halk arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi açısından önem arz etmektedir. Aynı zamanda bu çalışma, Suriye’deki Osmanlı tarih yazımının siyasal koşullardan nasıl etkilendiğini ve bu yazımda meydana gelen düşünsel dönüşümleri ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Osmanlı hâkimiyetinin son döneminde yaşamış ve eserlerini 20. yüzyılın ilk yarısında kaleme almış birinci kuşak tarihçiler ile eserleri aynı yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan ikinci kuşak tarihçileri karşılaştırmalı olarak incelemektedir. Sonuç olarak Suriyeli tarihçilerin büyük çoğunluğunun Yavuz Sultan Selim’in Bilâdüşşam’a girişini memnuniyetle karşılanan bir fetih olarak değerlendirdiği anlaşılmıştır. Ancak buna karşılık 1970’li yıllarda dönemin şartlarının etkisiyle ortaya çıkan sınırlı sayıda muhalif görüş de dikkat çekmektedir.
This study explores the perspectives of Syrian historians during the twentieth century on the Ottoman conquest of the Levant and the issue of the transfer of the Islamic Caliphate to the Ottomans. Syria is selected as a case study due to its role as the gateway through which the Ottomans entered the Arab world, its continuous inclusion under Ottoman rule for four centuries, and its enduring historical, cultural, and geopolitical ties with modern Turkey. The significance of this study lies in the scarcity of research that addresses this topic from the standpoint of Arabic sources. It also seeks to critically examine the commonly held claim that Arabs viewed the Ottoman Empire as an occupying force. Understanding the mutual perceptions between Arabs and Turks regarding the Ottoman state is crucial for fostering relations between the two peoples, and vice versa. Moreover, the study investigates the impact of political circumstances on Ottoman historical writings in Syria and the intellectual shifts that shaped them. This is accomplished through a comparative analysis of two generations of Syrian historians: the first, who lived through the final years of Ottoman rule and published their works in the first half of the twentieth century; and the second, whose writings emerged in the latter half of the same century. These findings indicate that the majority of Syrian historians regarded Sultan Selim I’s entry into the Levant as a welcomed conquest. However, a limited number of dissenting voices emerged in the 1970s, likely influenced by the political climate of that period.
تتناول هذه الدراسة آراء المؤرخين السوريين خلال القرن العشرين ونظرتهم إلى الفتح العثماني لبلاد الشام، ومسألة انتقال الخلافة الإسلامية إلى العثمانيين، وقد تم اختيار سورية نموذجاً للبحث نظراً لكونها البوابة التي دخل العثمانيون منها إلى البلاد العربية، واستمر حكمهم فيها أربعمئة سنة دون انقطاع، ولعلاقاتها التاريخية والثقافية والجيوسياسية بتركية الحديثة. وتكمن أهمية هذه الدراسة في ندرة الأبحاث التي تتناول الموضوع من منظور المصادر العربية، كما أنها تستجلي حقيقة مقولة أن العرب يعتبرون الدولة العثمانية دولة محتلة، إضافة إلى أن فهم التصورات المتبادلة بين الأتراك والعرب إزاء الدولة العثمانية يعد أمراً مهمًّا في تقوية العلاقات بين الشعبين والعكس صحيح، وكذلك تبين الدراسة أثر الظروف السياسية على الكتابات التاريخية العثمانية في سورية والتحولات الفكرية التي طرأت عليها، وذلك من خلال المقارنة بين جيلين من المؤرخين السوريين الأول عاش في نهاية حكم الدولة العثمانية وظهرت كتاباته التاريخية في النصف الأول من القرن العشرين والجيل الثاني ظهرت كتاباته في النصف الثاني من القرن نفسه، وقد تبين من خلال هذه الدراسة أن جمهور المؤرخين السوريين متفقون على أن دخول السلطان سليم الأول إلى بلاد الشام كان فتحاً مرحَّباً به، لكن في المقابل ظهرت أيضاً أصوات معارضة محدودة في سبعينيات القرن العشرين ربما بتأثير من ظروف تلك المرحلة.
| Primary Language | Arabic |
|---|---|
| Subjects | Islamic Studies (Other) |
| Journal Section | Research Articles |
| Authors | |
| Publication Date | October 3, 2025 |
| Submission Date | June 5, 2025 |
| Acceptance Date | September 22, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 15 Issue: 2 |