Istanbul, an important hub throughout the history, has always attracted attention
thanks to its beauty, strategic location, wealth and greatness. The city which served
as capital city first for the Roman Empire and then for the Eastern Roman Empire
aka Byzantine Empire meant more than just a capital city for both Empires. As such,
Istanbul was receiving admiration from all over the world but at the same time envy.
Accordingly, from time to time, various nations laid sieges to the city to posses it,
and the West also attempted to capture it. Starting from the First Crusade from 1096
to 1099, the West showed great efforts to capture Istanbul, finally managing to take
the city in 1204 with the Fourth Crusade. Though the Empire retook Istanbul from
the Crusaders in 1261, the West proceeded with its efforts to recapture Istanbul.
Tarih boyunca en önemli merkezlerden biri olan İstanbul; güzelliği, stratejik
konumu, zenginliği ve büyüklüğü ile herkesin ilgisini çekti. Önce Roma ardından
Doğu Roma veya Bizans İmparatorluğu’na başkentlik yapan şehir her iki imparatorluk
için de başkentten çok daha farklı anlamlar içermekteydi. İstanbul dünyanın da
hayranlığını çekmekte; ama aynı zamanda kıskançlığı da beraberinde getirmekteydi.
Dolayısıyla farklı zamanlarda değişik milletler tarafından ele geçirilmek için pek çok
kere kuşatıldı. Bu arada Batılıların da zabtetmek için uğraştığı bir şehir oldu. Batılılar
1096-1099 yılları arasında gerçekleşen Birinci Haçlı Seferi’nden başlayarak İstanbul’u
almak için çok çaba sarf etti ve nihayet 1204 yılında Dördüncü Haçlı Seferi ile şehri
almayı başardı. 1261 yılında imparatorluk Haçlılardan İstanbul’u geri alsa da daha
sonraki süreçte Batılıların yeniden İstanbul’u ele geçirmek için uğraştıkları görüldü.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | November 7, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 66 |