Ottoman Turkish is the name used for the Turkish language which was spoken in the territories dominated by the Ottoman Empire between the 15th and 20th centuries. Ottoman Turkish has given place to modern Turkish since the 20th century. In terms of historical continuity, Ottoman Turkish and modern Turkish have a close linguistic relationship. This study attempts to determine the opinions of Turkish teacher candidates on the mandatory Ottoman Turkish course which was taught in two terms for two hours a week at the department of Turkish language teaching. The aim of the study is to collect and interpret the opinions of Turkish teacher candidates on the appropriate organization and implementation of Ottoman Turkish lessons and to make suggestions to the stakeholders concerned, so that they can make any necessary adjustments . The study is a mixed study designed in a quantitative and qualitative model. The data were analyzed according to the descriptive analysis method. These data were obtained in accordance with the data sampling method from 277 volunteers, all Turkish teacher candidates who are studying at the department of Turkish language education in 15 different universities in Turkey. The participants consisted of 2nd, 3rd and 4th grade students who took the Ottoman Turkish course. It was seen that most of the participants' general opinions, thoughts and attitudes towards the Ottoman Turkish course were very positive, and most of them stated that the course was appropriate for the aims of Turkish education. Most of them did not consider themselves to be of a sufficient level to do justice to the course. They also thought that the duration and content of the course was sufficient and that it should be an elective course. Some suggestions were made to eliminate any inconsistencies arising from the research and to make the course more functional and efficient.
Ottoman Turkish Turkish language Turkish teacher candidates Turkish language education Turkish opinions of students
Osmanlı Türkçesi, 15. yüzyıldan itibaren genel olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü topraklarda kullanılmış Türkçenin tarihî bir lehçesidir. Bu lehçe 20. yüzyıldan itibaren yerini Türkiye Türkçesine bırakmıştır. Bu lehçenin dilbilimsel sürekliliği bakımından Türkiye Türkçesi ile yakın bir ilişkisi bulunmaktadır. Bu çalışmada Türkçe öğretmeni adaylarının Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda haftada iki saat olmak üzere zorunlu olarak iki dönem hâlinde okutulan Osmanlı Türkçesi dersi hakkındaki görüşleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın amacı Osmanlı Türkçesi derslerinin sağlıklı bir şekilde düzenlenmesi ve uygulanması için Türkçe öğretmen adaylarının görüşlerini toplayıp yorumlamak ve buna bağlı olarak gereken düzenlemelerin yapılması için konunun paydaşlarına önerilerde bulunmaktır. Çalışma, nicel ve nitel modelde desenlenmiş karma bir araştırmadır. Veriler betimsel analiz yöntemlerine göre analiz edilmiştir. Veriler amaçlı örneklem yöntemine uygun olarak Türkiye’deki 15 farklı üniversitenin Türkçe Eğitim Ana Bilim Dalı’nda eğitim gören 277 Türkçe öğretmen adayından gönüllülük esasına göre elde edilmiştir. Katılımcılar Osmanlı Türkçesi dersini almış olan 2., 3. ve 4. sınıf öğrencilerinden oluşmuştur. Araştırmanın sonucunda katılımcıların çoğunun Osmanlı Türkçesi dersine ilişkin genel ilgi, düşünce ve tutumlarının olumlu olduğu tespit edilmiştir. Katılımcıların çoğunluğu dersin Türkçe eğitiminin amaçlarına uygun olduğunu da belirtmişlerdir. Katılımcıların büyük bölümü kendilerini dersin gerektirdiği akademik düzey açısından yeterli görmemektedir. Buna rağmen dersin süresinin ve içeriğinin Türkçe öğretmeni adayları için uygun olduğunu ve dersin zorunlu yerine seçmeli olması gerektiğini düşünmektedirler. Araştırma sonucunda ortaya çıkan bu ve benzeri tutarsızlıkların giderilmesi, dersin daha işlevsel ve verimli hâle getirilmesi için bazı önerilerde bulunulmuştur.
Osmanlı Türkçesi Türk dili Türkçe Eğitimi Türkçe öğretmeni adayları Türkçe Öğrenci görüşleri
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 19, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 30 Issue: 1 |