Geçmiş zamandan bazı anların o dönem yarattığı güçlü etkiler, yalnızca o anları değil gelecek zamanı da kapsamı içine almaktadır. Giderek ileriye (geleceğe) hareketlilik gösteren bu önemli anlar, toplumların belleğini oluşturmaktadır. Toplumlar geçmişe atfettiği değer ve saygıyı, hatırlama-anma pratikleri ile yansıtmaktadır. Kimi durumlar için unutmak faydalı görünse de geleceği inşa etmiş kişi ve olaylar için geçmişi yok saymak, onun bugünde yarattığı etkiyi görmezden gelmek anlamındadır. Bu nedenle hatırlamak geçmişi daima var kılmaktır. Ancak süregiden zaman, toplumları hızla değiştiğini ve onların giderek daha teknolojik yapılarla var olduğunu göstermektedir. Teknoloji ile kuşanmış toplumların anımsama pratikleri de kaçınılmaz olarak bu yapıdan etkilenmektedir. Güncel teknolojiler geçmişle kurulan iletişimin yeni belirleyicileridir. Bu çalışma Türkiye’nin kolektif belleğinde yer etmiş Cumhuriyet ile Atatürk’ü, yeni iletişim ve bellek teknolojileri bağlamında incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda, günümüz teknolojilerinin anımsama pratiklerini hangi biçimlerde etkilediği, tematik analiz yöntemiyle incelenmektedir. Analizden elde edilen bulgulara göre, teknoloji temelli anımsama pratikleri Atatürk’ün hatırasını üç şekilde karşımıza çıkarmaktadır. Bunlar: “Yansı(t)ma Teknolojileri: Holografik Bellek”, “Sürükleyici Teknolojiler: 360 Derece Mekânsal Bellek” ve “Yapay Zeka Teknolojileri: Kurgusal Bellek” şeklindedir. Bu türden bir anımsama biçiminin geçmişi daha güçlü ve etkili bir biçimde tasarlayabildiği ancak bu tasarımda geçmiş zaman izlerine sadık kalmasının mühim olduğu ortaya çıkmıştır. Aksi halde, hatıranın kendisi performans ve ilgi uyandırma amaçlarının gölgesinde kalmakta ve manipüle edilmiş yeni görünüm yapay bir anımsama riski ortaya koymaktadır.
The powerful effects generated by certain moments from the past not only encompass those moments themselves but also extend into the future. These significant moments, gradually moving forward in time, shape the collective memory of societies. While forgetting may seem beneficial in some cases, disregarding the past of individuals and events that have shaped the future implies ignoring the impact it has on the present. Therefore, to remember is to perpetuate the past. However, the passage of time continually changes societies and demonstrates their existence with increasingly technological structures. The practices of remembering in technologically-equipped societies are inevitably influenced by this structure. Current technologies have become new determinants of communication with the past. This study aims to examine the Republic and Atatürk, which have a place in the collective memory of Türkiye, within the context of new communication and memory technologies. For this purpose, the ways in which contemporary technologies influence practices of remembrance are identified through thematic analysis. According to the findings obtained from the analysis, technology-based practices of remembrance manifest Atatürk's memory in three forms: “Reflective Technologies: Holographic Memory,” “Immersive Technologies: 360-degree Spatial Memory,” and “Artificial Intelligence Technologies: Fictional Memory.” It has been observed that this type of remembrance can more powerfully and effectively shape the past but, due to the same reason, it is crucial for the designed memory to remain faithful to the traces of the past. In another case, the remembered content may lag behind the intended objectives of performance and engagement in the design process, potentially leading to its recollection with a newly manipulated appearance.
Communication technologies Memory Remembrance Atatürk’s memory
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yeni İletişim Teknolojileri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 17 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 2 Sayı: 8 - Yeni Yüzyıl'da İletişim Çalışmaları Dergisi Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Sayısı |