Halkın yönetimi anlamına gelen demokratik sistemlerde medya, yöneticileri halk adına denetleyen, yönetim ve halk arasında bilgi akışı sağlayarak halkın yönetime katılmasında en etkin olan güçtür. Demokratik sistemlerde dördüncü güç olarak kabul edilen medyalar, günümüzde kendilerine yüklenen demokratik görevleri yerine getiremez hale gelmiş ve medya yapılarında yaşanan tekelleşmelerin, toplumsal yapıda söz sahibi ideolojik güçlerin baskıları sonucu demokratik esaslardan sapmışlardır. Basın özgürlüğü savunucuları ve demokrasi kuramcılarının bugün üzerinde birleştiği konu, medyaların öncelikle kendi içerisinde demokratikleşmesi gerektiğidir.
Bu çalışmada, Anayasal bir kuruluş olan Milli Güvenlik Kurulu tarafından alınan 28 Şubat Kararlarına medyanın yaklaşımı ele alınmıştır. Türkiye'de belli çizgileri temsil eden Cumhuriyet, Hürriyet ve Zaman gazetelerinin kararları kamuoyuna yansıtırken benimsedikleri söylemler incelenmiş, haber oluşum süreçlerinde ideolojik güçlerin etkin olup olmadıkları saptanmıştır. Türk Medyasında yaşanan tekelleşmeler ve yayın politikalarının oluşturulması konusunda etkin olan güçler, haberlerin demokratik esaslar çerçevesinde değil, belli ideolojiler doğrultusunda yansıtılmasına neden olmuştur. Demokrasi karşıtı gelişmeler karşısında bile bu yaklaşım söz konusudur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Compilation Articles |
Authors | |
Publication Date | May 12, 2014 |
Submission Date | May 12, 2014 |
Published in Issue | Year 2001 Volume: 2 Issue: 1 |