Nuri Bilge Ceylan yarattığı film dili ile fotografik anlatıya ve gerçekçi sinema diline yakın bir duruş sergilemektedir. Özellikle ilk filmleri bu anlamda doğa-insan ilişkisini kuran, durağan bir anlatı diline sahiptir. Ancak bu belirleyici olan bu dil, İklimler ve Uzak filmlerini takiben değişmiş, bu filmlerden sonra yönetmen hikayesini daha çok kent, taşra ikilemine ve bireyin iç dünyasının çıkmazlarına çevirmiştir. Bu anlamda giderek artan bir eğilimle Ceylan, Üç Maymun, Bir Zamanlar Anadolu'da ve Kış Uykusu filmlerinde, fotografik anlatı yoluyla kurulan dünyadan, öyküsel-metinsel anlatının ağırlıkta olduğu bir sinematografik dünyaya geçiş yapmıştır. Ceylan'ın bu tercihleri doğrultusunda, görüntünün gücünün ön planda olduğu bir anlatıdan, diyaloğun daha belirleyici olduğu, karakter üzerinde daha derinlikli bir yapının kurulduğu, görsel dilin ötesinde, metinsel bir dilin tercih edildiğinden bahsedilebilir. Bu durum Nuri Bilge Ceylan sinemasının gerçekçilik tercihini etkilemese de, giderek artan bir eğilimle birlikte Kış Uykusu filmine gelindiğinde, Ceylan'ın hikayesini, göstermek yerine anlatmayı daha çok tercih etmiş olduğu söylenebilir. Sinema dilindeki bu değişimi takiben Ceylan öyküsel/metinsel anlatıyı daha çok kullanmaya başlamış ve edebiyattan aldığı desteği arttırmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Compilation Articles |
Authors | |
Publication Date | August 6, 2015 |
Submission Date | March 30, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 9 Issue: 1 |