The success rate of artificial insemination depends on, besides other factors, transferring sperm to the genital tract on the right time. Increases on metabolic rates that caused from genetic reclamation have leaded to a decrease in the amounts and effective half-life of the reproductive hormones. This fact reduces the estrous symptoms and causes a decrease on pregnancy rates. As pregnancy is a key factor for production and continuity of the herd, it is the final target to reach in the shortest and the most effective way. For this purpose, fixed time artificial insemination methods (presynch, ovsynch, G6G, G7G, etc.) have been researched over the years. This study aims for replacing the first GnRH injection with PMSG that is being used in ovsynch synchronisation method and research the impacts over estrous symptoms and pregnancy rates. With this design, 139 Simmental dairy cows that are fed, maintained and sheltered under the same conditions were used in the study. Animals that possess production records, primiparus state, sexually active and without a disease history were used in the study. As the result of the study; 61 cows (89.71%) in the PMSG study group that exhibit internal and external estrous signs were found. 55 of these animals (90.16%) were found to be pregnant after artificial inseminations. The animals that were in GnRH study group yielded 56 (78.87%) estrous sign rate and 45 (80.35%) of these animals presented a positive pregnancy after the study. There were no statistical difference found after analysing the results of the study between two groups in terms of occurance of estrous symptoms and pregnancy for the study (P<0.05). These findings presented the results for possibility of replacing the first GnRH injection with PMSG for ovsynch synchronisation method. To became a beacon for the studies in the future, by applying this methods with more animals, further investigations and applications should be put into practice.
Suni tohumlama yönteminin başarısı, birçok diğer etken ile birlikte, uygulayıcının spermayı doğru zamanda genital kanala vermesinden geçmektedir. Süt hayvancılığında ıslah sonucu meydana gelen metabolizma artışı, üreme hormonlarının miktarında ve yarılanma sürelerinde değişikliklere sebep olmaktadır. Bu durum, östrus bulgularının görülmesinde ve dolayısıyla elde edilecek gebelik sonuçlarının doğrudan azalmasına neden olmaktadır. Sürü devamlılığı ve üretim verimliliği açısından son derece önemli olan gebelik, en ideal ve kısa yoldan ulaşılması gereken nihai hedeftir. Bu amaçla sabit zamanlı suni tohumlama için kullanılan yöntemler (presynch, ovsynch, G6G, G7G, v.b.) yıllar boyunca araştırılmış ve günümüzde geliştirilmeye devam etmektedir. Bu çalışmada, progesteron destekli ovsynch senkronizasyonu ile aynı planının ilk hormonu olan GnRH enjeksiyonu yerine PMSG ile gerçekleştirilen indüksiyon sonrasında elde edilecek östrus cevapları ve buna bağlı olarak elde edilecek gebelik oranlarının araştırılması planlanmıştır. Bu amaçla ticari olarak süt üretimi yapan entansif bir işletmede, aynı koşullarda bakım, besleme ve barındırılması gerçekleştirilen toplam 139 baş sütçü Simmental inek kullanıldı. Çalışmaya dâhil edilen hayvanlar; üretim kayıtları bilinen, düzenli olarak cinsel aktivite gösteren, en az bir doğum geçmişi olan ve herhangi bir hastalık geçmişi bulunmayan hayvanlar arasından seçildi. Çalışma sonucunda, PMSG grubuna hem iç hem de dış östrus bulguları gösteren hayvanların sayısı 61 baş olarak, %89,71 oranında tespit edilmiş ve bu hayvanların da 55 tanesinde gebelik sonucu elde edilmiştir (%90,16). GnRH ile başlanan senkronizasyon grubunda östrus yanıtı 56 başta (%78,87) tespit edilmiş ve bu hayvanlardan elde edilen gebelik 45 baş hayvan ile %80,35 oranında bulunmuştur. Gerçekleştirilen istatistiki analiz sonucunda, iki senkronizasyon modelinde de östrus bulgularının gözlemlenmesi ve östrusa bağlı olarak elde edilen gebelik sonuçları arasında istatistiki anlamlılık değerinde fark bulunamamıştır (P<0,05). Bu sonuçlar, ovsynch yönteminde kullanılan ilk GnRH yerine PMSG’nin başarı ile kullanılabileceğini ortaya koymaktadır. Gerçekleştirilen bu çalışma ile, PMSG kullanılarak planlanacak çeşitli senkronizasyon yöntemlerinin daha fazla hayvana uygulanması ve elde edilecek yeni metotlara yol gösterici nitelikte olacağı öngörülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Veterinary Surgery |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 26, 2022 |
Acceptance Date | May 18, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 41 Issue: 1 |