İnsanlığın geleceğine dair olumsuz öngörüleri olan distopik eserlerde ilerlemenin durduğu bir dünyanın aksine teknolojik gelişmişlikle birlikte toplumsal kurumların son derece değişim geçirdiği bir dünya düzeni yansıtılmaktadır. Her ne kadar geleceğe dair öngörülerde bulunan eserler olsa da bu eserler yazıldığı dönemin toplumsal bağlamından ortaya çıkmıştır. İdeolojilerin toplumu nasıl dönüştürüp şekillendirebileceğinin bir kanıtı olarak sunulan bu eserler aynı zamanda içinde bulunduğumuz toplumsal düzen hakkında da farkındalık sağlamayı amaçlamaktadır. Bu çalışmada modernleşmeyle ilerlemenin sıçrama yaptığı dünyamızda toplumsal cinsiyet ve rol dağılımı açısından eril ideolojinin ötesine geçilip geçilmediği distopik bir eser aracılığıyla açıklanmıştır. Damızlık Kızın Öyküsü Handmaid’s Tale 1985 yılında Kanadalı yazar Margaret Atword’un kalem aldığı aynı adlı romanının Bruce Miller yapımcılığında senaryolaştırılarak diziye uyarlanmasıdır. Gösterime girdiği andan itibaren birçok ödüle layık görülen bu eserin birinci sezonunun tüm bölümlerini oluşturan ilk 10 bölümü feminist bakış açısıyla söylem analizine tabi tutularak toplumsal sınıf, din ve kadın bedeni temaları altında açıklanmıştır. Eserdeki rejim cinsiyet temelinde toplumu ayrıştırarak kadın bedenini metalaştırmakta ve bunu da dini argümanlarla meşrulaştırarak korku iklimi ile pekiştirmektedir. Dini argümanların bu kadar belirgin bir biçimde kullanılmasına, sosyal yaşamın içinde çok fazla görünür kılınmasına rağmen bireyler tarafından dini ilkelerin içselleştirilmediği yalnızca rejimin meşrulaştırılmasında araç olarak kullanıldığı görünen bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. İktidarın eril doğası kadını tahakküm altına almayı gerektirmektedir. Bu iktidar çeşidinden birisinin analiz edildiği bu araştırmada günümüzde kadına uygulanan kısıtlamalar ve baskıların gelecekte hangi noktaya evrilebileceğiyle ilgili yordamalarda bulunulmuştur
In dystopic works , which have negative predictions about the future of humanity, contrast to a world in which progress has been halted, a world order with a highly developed social institution is reflected with technological development. Although these are works that make predictions about the future, they emerged from the social context of the period. These works which are presented as a proof of how ideologies can transform and shape society, also aim to raise awareness about the social order in which we are. In this study, it is explained through a dystopic work whether it goes beyond the masculine ideology in terms of gender and role distribution, the world where progresses leap with modernization. The Handmaid’s Tale is a novel written by Margaret Atword, a Canadian writer in 1985, and screenplayed by Bruce Miller from the same named novel. The first 10 chapters of the first season of this work, which has been deemed worthy of many awards from the moment it was screened, are explained under the social class, religion and female body themes with a feminist perspective by subjecting it to line analysis. In this work, the regime distinguishes society on the basis of sex, commodifies the female body, and legitimizes it with religious arguments and reinforces it with a fear climate. Although the use of religious arguments distinctly, is made so much visible in social life, it is seen as a fact that individuals do not internalize religious principles and they are used only as means to legitimize the regime. The masculine nature of power requires the domination of women. In this study, in which one of this kind of power has been analyzed, it has been made precautions about the ways in which the restrictions and pressures applied to women can evolve in the future
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 3 |
“Journal of Social and Cultural Studies” (J-SCS) is published in Turkish and English. “Journal of Social and Cultural Studies” (J-SCS) is published only in electronic form through its website and adopts open access policy. The journal is published twice a year, in June and December. No fees are charged for publications, no fees are paid to the editors, the editorial board and the referees and their owners. It is accepted that the authors who submit articles to the contact address for publication in the journal should read and acknowledge this copyright statement.
“Journal of Social and Cultural Studies” is open to the work of all researchers who have the title “PhD” or “PhD student”. It is not obligatory that the second, third and fourth authors of the article have the title “PhD” or “PhD student”. An article should has been written by max. four authors. The articles prepared in accordance with the writing rules are presented to the referee for review after they have passed the editorial review. The reviewer may ask for a correction to the article, directly refuse or accept it. For the articles declined as a result of the reviewer evaluation, a second reviewer may be requested by the author, If the editors’ board finds that the request is appropriate, the article will be sent to a second reviewer.
The articles previously published in another publication or in the evaluation stage by another publication are not accepted into “Journal of Social and Cultural Studies” publication process. All the ethical and legal responsibilities related to the published articles belong to the authors.