Osmanlı Devleti’nin batılılaşma yolunda attığı adımlardan ve gösterdiği çabalardan bir tanesi kadınların eğitilmesi meselesiydi. Takip edilen politikaya göre devletin ve milletin sağlam olması için kadınların iyi bir eğitim almaları gerekmekteydi. Osmanlı aydınları devletin ve toplumun içinde bulunduğu kötü durumu kadınların cehaletiyle de ilişkilendirmişlerdi. Kadınlar toplumu yetiştiren kişiler oldukları için kadınların eğitilmesi toplum yararınaydı. Geleneksel eğitim artık yetersiz görülüyordu. Fakat düşünülen yeni eğitim konusunda da zihin bulanıklığı olmuştur. Kız çocuklarının meslekleşmesinden ziyade iyi bir eş ve anne olacak şekilde yetiştirilmesini daha gerekli görenler, okullarda kızlara okutulması için hazırlanan müfredatı beğenmemişlerdir. Diğer yandan ise Batı’ya duyulan ilgi ve mevcut kız eğitiminin yetersizliğinin ortaya çıkardığı ecnebi mürebbiyeler aracılığıyla eğitim usulü eleştirilmiştir. Ecnebi mürebbiyelerin çocuklara Batı’nın değerlerini verdiği düşüncesiyle bu durum Osmanlı toplumunun kıymetlerine, milliliğine bir tehdit olarak algılanıp endişe edilmiştir. Bu dönemde diğer konularda olduğu gibi eğitimin, çocuk terbiyesinin de milli olması arzu edilmiştir. Bundan dolayı çocukların özellikle anneleri tarafından eğitilmelerinin gereği sıkça dile getirilmiştir.
Bu çalışmada Osmanlı’da kız çocuklarının iyi bir eğitimden geçmelerinin önemi ve ecnebi mürebbiyeler tarafından eğitilmelerine dair endişe ve şikayetler ele alınmaktadır. Dönemin roman, hikaye, hatırat ve süreli yayınları ile aktüel eserlerde ecnebi mürebbiyelerden genellikle olumsuz bahsedilmiştir. Çalışmanın amacı Osmanlı’da kızların eğitimiyle ilgili zihin bulanıklığı olduğunu ve Batı’nın kurumlarıyla beraber anlayışının da Osmanlı’ya geldiğini ortaya koymaktır. Ayrıca toplumda ecnebi mürebbiye etkisiyle oluştuğu ileri sürülen olumsuzlukların mürebbiyeler olmaksızın başka faktörlerin tesiriyle de gerçekleşebileceğine dikkat çekmektir. Gerçekte mürebbiye olmamalarına karşın sahte belgelerle mürebbiyelik yaptıkları ileri sürülen kişiler bu eleştirilerin asıl öznesi olabilirler.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 12, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 31 |