Her devrim gibi Sanayi Devrimi’nin de üretim ve ekonomik ilişkilere olan etkisi, sosyal ve toplumsal alanda önemli değişimleri beraberinde getirmiş; ortak yaşamın paylaşıldığı kent anlayışının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu erken dönem modern, yeni kent yaşamındaki gelişmeler insanların duygu ve düşüncelerini etkileyerek kentli insan algısının oluşmasını sağlamış ve şehirli insan profillerini yaratmıştır. İlk olarak Charles Baudelaire’in ‘Modern Hayatın Ressamı’ kitabında karşılaşılan kentli insan profillerinden ‘Flaneur’ de bunlardan biridir. Baudelaire’e göre Flaneur, modern kentin en ücra köşelerini dahi dolaşan, kalabalıklardan ve kentin kaosundan faydalanarak gizlenen/peçelenen, kalabalıkların gizlediği kent insanıyla empati kuran, onların kılığına bürünen, taklit eden fakat kendi benliğinin aralarında erimesine izin vermeyen bir modern kent kahramanıdır. Flaneur haber arayan, haberi bulmak için dolaşan bir gazetecinin görevi gibi değil de kent ile bütünleşen, dokusuna karışan bir seyyah, bir aylaktır. Hayatını bir kent seyyahı, flaneur olarak sürdüren Manet, Paris sokaklarındaki modern değişiklikleri ve sakinlerinin hayatlarını kaydetti. Manet’in büründüğü flaneur figüründe, ressamlığın aslında bir aktörlük oluşunda keşfederek mümkün olabilmiş görünmektedir. Manet’in modern sanatın babası oluşuna dair yerleşik sarsılmaz yargının anlamı da budur. Bu durum neden 20. yüzyıl estetiğinin öncesinden bu kadar sert bir ayrımla farklılaştığını da açıklar. Sanatçılar artık sonuç yapıta değil, giderek artan bir tarzda yaratıcı fiile odaklanmaya başlamışlardır.
Like every revolution, the effect of the Industrial Revolution on production and economic relations brought about important changes in the social and social field; has led to the emergence of the city concept where common life is shared. The developments in this early period of modern, new urban life affected people's feelings and thoughts, created the perception of urban people and created urban people profiles. One of these is the 'Flaneur', an urban human profile first encountered in Charles Baudelaire's book 'The Painter of Modern Life'. According to Baudelaire, Flaneur is a modern urban hero who wanders even the farthest corners of the modern city, hides/veils by taking advantage of the crowds and the chaos of the city, empathizes with the urban people concealed by the crowds, disguises them, imitates them, but does not allow his own self to melt among them. Flaneur is a traveler, a wanderer who integrates with the city and blends into its fabric, rather than the task of a journalist looking for news and wandering around to find it. Continuing his life as a city traveler, flaneur, Manet recorded the modern changes in the streets of Paris and the lives of its inhabitants. It seems to have been possible by discovering that painting is actually an actor, in the figure of the flaneur that Manet takes on. This is the meaning of the established unshakable judgment that Manet is the father of modern art. This also explains why the 20th century aesthetics differed from its predecessor with such a sharp distinction. Artists are no longer focusing on the final work, but increasingly on the creative act.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2022 |
Submission Date | June 2, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 21 Issue: 2 |
e-ISSN: 2645-8950