This paper serves as a theoretical commentary on the debate regarding native and non-native speaker teachers of English as it draws from the discussions in the literature, as well as from personal experience. The author, a nonnative English teacher himself, points out the possible pros and cons of being a native and non-native speaker teacher of English, and emphasizes the need for these two groups of teachers to embrace each other and to work in a partnership. The custom-made cold war with extreme competition between these groups is criticized for the benefit of language teaching workplaces where success is inevitable
Bu çalışma İngilizceyi ana dili olarak konuşan İngilizce öğretmenleri ile yabancı dil olarak konuşanlar arasında yaratılan kavramsal soğuk savaşın gereksizliğini, ve iyi bir dil eğitimcisi olmak için İngilizcenin ana dili olarak konuşulmasının zorunlu olmadığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ana dili İngilizce olanlar ile olmayanların dil öğretiminde doğal olarak bazı avantaj ve dezavantajlarının olduğu, fakat bu farklılıkların herhangi bir grubu doğuştan daha iyi ya da kötü öğretmen yapmayacağı vurgulanmaktadır. Ülkedeki dil eğitimin geleceği adına bu farklılıkların iki grup arasında işbirliği ortami oluşturulması için kullanılmasının önemi ve ana dili İngilizce olmayan İngilizce öğretmenlerinin eşitsizliklere maruz bırakılmamasının gerekliliği tartışılmaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 1, 2006 |
Published in Issue | Year 2006 Volume: 14 Issue: 2 |