Kabîsa b. Mühârik el-Hilâli el-Becîlî r.a., Hz. Peygamber s.a.s.’den hadîs rivayetleri bulunan bir sahâbîydi. O, kavminin ödemek zorunda olup da ödeyemediği diyet borçlarına kefil olduğu sırada, evlenmek üzere olan birisi onun malından yardım istemiş. O da malını artık kullanamayacağı için, o kişiye, “ağır bir borca kefil olduğu” cevabını vermişti. Ardından Hz. Peygamber s.a.s.’den bu borcu ödeme hususunda, yardım almak üzere onun yanına gitmişti. Hz. Peygamber bu borcu, onun adına yüklenmiş. Ardından Hz. Peygamber, kefil olan birisinin başkasından bir şey istemesinin helal olduğunu, ona ifade etmişti. Böylece zengin olduğu halde, başkasından bir şey istemek zorunda kalan Kabîsa r.a.’nın üzüntüsünü hafifletmiş. Onun üstlendiği borcu zekât develerinden karşılamıştı.
Bu çalışmada yukarıda kısaca özeti sunulan olay, ele alınacaktır. Osmanlı Döneminden sonra kefalet akdinin sosyal güvenlik akdine dönüşümüne temas edilecektir. Bu çalışmanın günümüzde başkasına kefil olup, malına el koyulan veya sosyal güvencesi olmadığı için mağdur bırakılan kişilere nebevî yaklaşıma ulaşmada örnek olması amaçlanmıştır. Hadîs alanında kefaletle ilgili Hz. Peygamber s.a.s. dönemine ait bir olay incelemesi yapılmamış olması, bu alandaki boşluğun doldurulmasına katkı sağlayacağı düşünülmüştür.
Hayırlı olsun
Kabîsa b. Mühârik al-Hilâli el-Becîlî r.a. was a Sahâbî who had hadith narrations from the Muhammed s.a.s.. While he vouched for the diets debts his tribe had to pay but could not pay, someone about to get married sought help from his property. Since he could no longer use his property, he replied that he was “a guarantor for a heavy debt”. Then Hz. He went to the Massenger of Allah s.a.s. to get help in paying this debt. The Prophet s.a.s. borrowed this debt in his name. The Prophet s.a.s. stated to him that it is permissible for a surety to ask someone else for something. Thus, Kabîsa r.a. alleviated the sadness of, who had to ask for something from someone else although he was rich. The debt he assumed was paid by zakat camels. Kabîsa r.a. is descended was given the nickname "al-Meysere" in order to emphasize her facilitation. The sahâbî father of Kabîsa, who has a hadith from the Prophet s.a.s., was also referred to by the society as "al-Muhârik" "Extraordinary benevolent". Kabîsa r.a. had kinship ties with people close to the Prophet s.a.s.. His ancestry, ethics and His closeness to theThe Prophet s.a.s. was instrumental in paying the debts of the victims. The generous character of Kabîsa r.a. was also effective in calming the hatred and hatred between the two tribes who were fighting because of unpaid diets.
When the Sahâbîs migrated to Madinah-i Münevvere, "Muhâcir-Ansar brotherhood" was established. The hadiths that Bukhârî presented under the title of "Kitabu'l-Kefâlet" in his work "Sahih" will be briefly discussed in this section. In the body text of the article, the word derivatives of the "guarantee" contract in the Quran will be mentioned. With the information contained in the commentaries on this hadith, the issue of guarantee will be discussed. Resources in the fields of Law, History, Insurance and Communication will be utilized.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 23 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2022 |
Kabul Tarihi | 26 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 6 Sayı: 1 |
Kocaeli İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Kocaeli Journal of Theology is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International Licence.