Various infrastructure financing methods are being used worldwide, each with its own set of advantages and obstacles. Basically, the advantages and disadvantages of a financing method manifest differently depending on each country's economic system, geographical location, economic dependency, political conditions, cultures, and beliefs. Using a funding strategy in one country may be beneficial under certain situations but harmful in another. As a result, the usefulness and efficacy of financing methods should be studied in light of the countries' circumstances. The Asian Landlocked Developing Countries (LLDC), which share the same fate in terms of geographical constraints and economic reliance, are grappling with severe infrastructural gaps in all sectors. These countries have an emerging economy, are largely dependent on agriculture, have a poor management structure, are unorganised and have weak financial markets, and rely heavily on their neighbours’ transit routes to interact with the global economy. Some of these countries depend upon foreign assistance, and the lack of transparency and binding nature of this funding has had little impact on developing such countries' infrastructure. As a result, in order to finance their infrastructure projects, these countries must select the most acceptable financing option for their circumstances. The national budget constraint, inadequate local financial markets, the risk of foreign credits, and cultural and religious values in these countries are among the obstacles that contemporary financing methods present. Consequently, looking for alternative financing methods for these countries' infrastructure projects is critical. This paper intends to look at infrastructure financing methods and their challenges in Asian landlocked developing countries and evaluate Islamic finance as an alternative to conventional finance. The qualitative research method is used for this study. Furthermore, document analysis has been utilised as a data collection tool. First, the concepts of Islamic finance will be presented before moving on to the definitions and types of infrastructure. Afterwards, the conventional infrastructure financing methods, along with the shortcomings of these methods in Asian landlocked developing countries, will be discussed. Then the development of Islamic finance in Asian LLDCs will be studied. Finally, how Islamic finance addresses the challenges of conventional finance methods will be perused. The study found that the Islamic finance models, which are founded on the principle of shared income or risk sharing, can be implemented as an alternative to conventional finance in infrastructure financing. Public-private partnership (PPP) initiatives can be implemented effectively within the framework of Islamic financing concepts because the elements of the public-private partnership initiatives are congruent with Islamic finance principles. First of all, public-private partnership initiatives allow for risk sharing among project participants, including financiers. In addition, public-private partnership projects allow Islamic financiers to become project participants rather than just lenders. Following that, PPP infrastructure projects are by definition, free of speculation and gambling. Finally, project contracts are frequently well-specified and free of uncertainty. Besides this, creating financial inclusion and risk sharing in the framework of Islamic finance reduces the currency risk and the cost of financing and causes equitable distribution of wealth in society.
Dünya genelinde, her birinin kendine özgü avantajları ve engelleri olan çeşitli altyapı finansman yöntemleri kullanılmaktadır. Temel olarak, bir finansman yönteminin avantaj ve dezavantajları, her ülkenin ekonomik sistemine, coğrafi konumuna, ekonomik bağımlılığına, siyasi koşullarına, kültür ve inançlarına bağlı olarak farklı şekilde ortaya çıkmaktadır. Bir finansman stratejisini bir ülkede kullanmak belirli koşullar altında faydalı olabilirken başka bir ülkede zararlı olabilir. Sonuç olarak, finansman yöntemlerinin yararlılığı ve etkinliği ülkelerin koşulları altında incelenmelidir. Coğrafi kısıtlamalar ve ekonomik bağımlılık açısından aynı kaderi paylaşan Asya'nın Karayla Çevrili Gelişmekte Olan Ülkeleri (LLDC/KÇGOÜ), tüm sektörlerde ciddi altyapı eksiklikleriyle boğuşmaktadır. Bu ülkeler gelişmekte olan bir ekonomiye sahip, büyük ölçüde tarıma bağımlı, zayıf bir yönetim yapısına sahip, örgütsüz ve zayıf mali piyasaları olan ve küresel ekonomiyle etkileşim için büyük ölçüde komşularının transit yollarına bağımlı olan ülkelerdir. Bu ülkelerden bazıları dış yardıma bağımlıdır ve bu finansmanın şeffaf olmaması ve bağlayıcı olma niteliği, bu ülkelerin altyapısını geliştirmede çok az etkiye sahip olmuştur. Sonuç olarak, altyapı projelerini finanse edebilmek için bu ülkelerin kendi koşullarına en uygun finansman seçeneğini seçmeleri gerekmektedir. Ulusal bütçe kısıdı, yerel finans piyasalarının yetersizliği, dış kredi riski ve bu ülkelerdeki kültürel ve dini değerler, çağdaş finansman yöntemlerinin önündeki engeller arasındadır. Sonuç olarak, bu ülkelerin altyapı projeleri için alternatif finansman yöntemlerinin araştırılması kritik önem taşımaktadır. Bu çalışma, denize kıyısı olmayan gelişmekte olan Asya ülkelerindeki altyapı finansman yöntemlerini ve bunların zorluklarını incelemeyi ve İslami finansın geleneksel finansmana bir alternatif olup olmayacağını değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmada, nitel araştırma yöntemine kullanılmıştır. Ayrıca veri toplama aracı olarak doküman analizinden yararlanılmıştır. İlk olarak, altyapı tanımlarına ve türlerine geçmeden önce İslami finans kavramları sunulacaktır. Daha sonra, geleneksel altyapı finansman yöntemleri ve bu yöntemlerin Asya'nın denize kıyısı olmayan gelişmekte olan ülkelerindeki eksiklikleri tartışılacaktır. Daha sonra Asya'daki LLDC/KÇGOÜ'lerde İslami finansın gelişimi incelenecektir. Son olarak, İslami finansın geleneksel finans yöntemlerinin zorluklarını nasıl ele aldığı incelenecektir. Çalışma, gelir ortaklığı veya risk paylaşımı ilkesine dayanan İslami finans modellerinin altyapı finansmanında geleneksel finansa alternatif olarak uygulanabileceğini ortaya koymuştur. Kamu-özel sektör ortaklığı (PPP/KÖO) girişimleri İslami finansman kavramları çerçevesinde etkin bir şekilde uygulanabilir. Çünkü KÖO girişimlerinin unsurlarının İslami finans ilkeleriyle uyumlu olduğu gözlenmektedir. Her şeyden önce, KOÖ girişimleri, finansörler de dahil olmak üzere proje katılımcıları arasında risk paylaşımına izin verir. Buna ek olarak, KÖO projeleri İslami finansörlerin sadece kredi vermek yerine proje katılımcıları haline gelmesine olanak tanımaktadır. Bunu takiben, KÖO altyapı projeleri tanımı gereği spekülasyon ve kumardan uzaktır. Son olarak, proje sözleşmeleri genellikle iyi belirlenmiş ve belirsizlikten uzaktır. Bunun yanı sıra, İslami finans çerçevesinde finansal kapsayıcılık ve risk paylaşımı yaratmak, kur riskini ve finansman maliyetini azaltmakta ve toplumda refahın adil dağılımına neden olmaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Islamic Finance |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | October 13, 2023 |
Publication Date | October 15, 2023 |
Submission Date | August 17, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 6 Issue: Özel Sayı |