Modernleşme Kuramı, Aydınlanma Döneminin ortaya çıkardığı yeni şartları tespit ederek, ortaya çıkan sorunları çözmek amacıyla kendine özgü bir bakış açısı geliştirmiştir. Buna göre, Aydınlanma ile birlikte Batı Avrupa ve dünya için yeni bir süreç başlamıştır. Bu sürecin öncesi ‘geleneksel’e ilişkindir, geride kalmıştır ve kalmalıdır. Sürecin devamı ise ‘Modern’ olandır ve yeni olanı, geleceğe egemen olanı ifade etmektedir. Bu anlamda ‘din’ de ‘geleneksel’ olanın bir parçasıdır ve onunla aynı kaderi paylaşacaktır. Ancak yaşanan tarihi ve sosyal süreçler ve bunlar üzerine yapılan bilimsel çalışmalar Modernleşme Kuramı’nın ‘gelenek-modernlik’ şeklindeki zıt kutuplu yaklaşımının yanlışlığını gözler önüne sermiştir. Bu çalışma da Modernleşme Kuramı’nın bu zıt kutuplu yaklaşımına bir eleştiri mahiyetindedir.
Bölüm | MAKALELER |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 2 Sayı: 4 |