Sözleşme akdeden tarafların sözleşmeden doğan karşılıklı yükümlülükleri bulunmaktadır. Sözleşmesel yükümlüklerini yerine getirmeyen tarafın, karşı tarafın zararlarını tazmin yükümlüğü ortaya çıkmaktadır. Ancak, sözleşme kurulmadan önceki safhada da taraflar arasında hukuki bir ilişki kurulmaktadır. Kurulan bu ilişki niteliği itibarıyla temelini dürüstlük ilkesinden alan özel bir ilişkidir. Buna göre, sözleşme görüşmeleri sürecinde de tarafların birbirine karşı dürüst olması gerekmektedir. Zira sözleşme görüşmeleri sürecinde de taraflar birbirlerinin hukuki alanına müdahil olmaktadır. Bu nedenle taraflar birbirlerinin kişilik ve malvarlığı değerlerine zarar verebilmektedir. Ortada henüz bir sözleşme olmamasına karşın taraflardan biri diğer tarafın kusurlu davranışları nedeniyle zarar görebilmektedir. Böyle bir durumda, sözleşme görüşmeleri sürecinde zarar gören tarafın, bu zararını tazmin edilip edilmeyeceği sorusu akla gelmektedir. Bu soruya verilebilecek en uygun cevap, Culpa in Contrahendo sorumluluğudur. Culpa in Contrahendo sorumluluğu bağlamında sözleşme görüşmeleri sürecinde kusuruyla diğer tarafı zarara uğratan tarafın bu zararları tazmin etmesi gerekmektedir. Zira sözleşme görüşmeleri sürecinde taraflar arasında bir güven ilişkisi kurulmaktadır. Bu güven ilişkisinin temelinde ise dürüstlük kuralı yatmaktadır. Dürüstlük kuralı gereği makul ve orta zekalı kişilerin diğer tarafı zarara uğratacak davranışlardan kaçınması beklenmektedir. Onun içindir ki, karşı tarafta haklı bir güven oluşturan ve bu güveni boşa çıkartan tarafın bundan dolayı sorumlu olması gerekmektedir. Bu çalışmada Culpa in Contrahendo sorumluluğu açısından güven sorumluluğunun ne anlama geldiği ve tarafların bu doğrultuda ne gibi yükümlülükleri olduğu sorusuna bir cevap aranmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 12 Kasım 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 12 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 1 Sayı: 2 |