Edebiyat ve psikoloji temelde insanı ele almaları bakımından yakın ilişki içindedirler. Edebiyat ve psikoloji arasındaki ilişkinin bilim olarak ortaya çıkıp ele alınması, edebi eserdeki psikolojik unsurların belirlenmesi Freud’la başlar ve sonrasında psikolojinin önde gelen isimleri bu ilişkiyi destekleyen araştırmalar yapmaya devam ederler. Freud’la başlayan psikanalitik açıdan yapılan incelemeler zaman içinde değişime uğrayarak yazar odaklı olmaktan çıkıp eseri merkeze alan bir hüviyet kazanmıştır. Çalışmamızda Zülfü Livaneli’nin Kardeşimin Hikâyesi adlı romanı psikanalitik eleştiri kuramı çerçevesinde eser merkezli incelenmiştir. Bu bağlamda yazarın kişisel hayatından ziyade eserin başkişisinin psikolojik durumu tahlil edilmiştir. Diğer roman kişileri de başkişi ile ilişkileri nispetinde psikolojik açıdan değerlendirilmiştir. Çalışmamızda psikolojik incelemeye geçmeden önce eser hakkında kısaca bilgi verilip ardından roman özetlenmiştir. Devamında ise roman kişilerinin ruhsal durumları kurmaca karakterler değil de gerçek insanlarmış gibi psikanalitik açıdan incelenmiştir. Buna göre roman başkişisinin ve incelemeye konu olan diğer roman kişilerinin çocukluk ve yetişkinlik dönemlerinde yaşadığı ruhsal ve fiziksel travmaların psikolojileri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bu çalışma sırasında başta Sigmund Freud olmak üzere Carl Gustav Jung, Irvin D. Yalom, Karen Horney, Otto Rank, gibi psikanalistlerin teorik bulgularından faydalanılmıştır.
edebiyat psikoloji travma Zülfü Livaneli Kardeşimin Hikayesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 16 Sayı: 31 |