In
today's world where education is regarded as one of the basic rights, the
period of time spent on education has lengthened compared to the past and
women's demands to access higher education and academic advancement have increased,
as well. The purpose of this article is to analyse women's access to academy as
students and academicians, the processes of women's academic career advancement
and whether there is a gender-based segregation in the fields of their academic
studies.
The
data regarding the students and academicians used in the study is provided by
the Council of Higher Education (YÖK) and Turkish Statistical Institute (TUİK).
The data reveal that gender equality is relatively approached in access to
higher education as 46 percent of students in higher education is consisted of
women; yet when considering the academic advancement from associate degree
program to doctoral education, it is observed that gender inequalities increase
against women.
Data
obtained in Turkey, parallel with the world statistics, indicate a vertical
segregation in academy with 44 percent of female academicians. The fields of
study that are predominated by women academicians are language and literature
and these fields are followed by health sciences, social sciences, art and
applied social sciences respectively. Men, on the other hand, prefer technical
sciences, agriculture and forestry, mathematics and physical sciences which are
economically more advantageous.
In
addition to horizontal segregation in academy, women experience a gender-based
vertical segregation in their academic careers due to various socio-cultural
factors as well. While the number of women academicians who begin an academic
career as research assistants is 50% ,just like their counterparts, the
percentage of women who reach the rank of professor drops to 30 percent with a
20 percent loss like a leaky pipeline. However, the main gender-based problem
in academy is that female representation in academic administration is highly
lower compared to male representation.
Eğitimin temel haklardan biri olarak kabul edildiği
günümüzde eğitimde geçen süre geçmişe oranla arttığı gibi kadınların
yükseköğrenime giriş ve akademik kariyerde ilerleme talepleri de artmaktadır.
Bu çalışmada kadınların akademiye öğrenci ve akademisyen olarak girişleri,
akademik çalışma alanlarının cinsiyet temelli ayrışıp ayrışmadığı ve akademik
kariyerde ilerleme süreçlerinin araştırılması amaçlanmaktadır.
Çalışmada kullanılan öğrenci ve akademisyenlere ilişkin
veriler YÖK ve TÜİK’ten elde edilmiştir. Yükseköğrenim görenlerin %46’sını
kadınlar oluşturmakta, veriler yükseköğrenime girişte görece kadın-erkek
eşitliğine yaklaşıldığını ortaya koymakla birlikte akademik kariyerde
önlisanstan doktora eğitimine doğru ilerlendikçe eşitsizliğin kadınlar aleyhine
arttığını göstermektedir.
Akademide çalışanların ise %44’ünü kadınlar oluşturmakla
birlikte dünyada gözlendiği gibi Türkiye’deki veriler de akademide yatay
ayrışmaya işaret etmektedir. Şöyle ki kadın akademisyenlerin en yoğun olduğu
alanlar dil ve edebiyat alanları olup bu alanları sırasıyla; sağlık bilimleri,
sosyal bilimler, sanat ve uygulamalı sosyal bilimler takip etmektedir. Buna
karşın, erkekler ekonomik getirisi daha fazla olan teknik bilimler, matematik
ve fen bilimleri, ziraat ve ormancılık alanlarında çalışmayı tercih
etmektedirler.
Akademide yatay ayrışmaya ek olarak dikey ayrışma da
gözlenmekte, kadınlar çeşitli sosyo-kültürel faktörlerin etkisiyle
kariyerlerinde toplumsal cinsiyete dayalı dikey bir ayrışmayı
deneyimlemektedir. Akademik kariyere
araştırma görevlisi pozisyonunda %50 kadın ve %50 erkek olarak başlanırken
profesörlüğe ulaşan kadın oranı sızdıran boru hattı misali %20 kayıp ile %30’a
gerilemektedir. Ancak akademide toplumsal
cinsiyet temelli asıl sorun kadınların akademik yönetimde temsillerinin
erkeklere oranla çok düşük olmasıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2018 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Dergide yayımlanan tüm çalışmalar, kamu ve tüzel kişilerce, gerekli atıflar verilmek koşuluyla kullanıma açık olup dergide yayımlanmış çalışmaların tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.