Çağımız teknolojisi hızla değişirken bu değişmelerden günümüz örgütleri ve dolayısıyla onları oluşturan bireyler de çeşitli biçimlerde etkilenmekte; sosyal kurumların yapı ve işlevlerinde köklü değişiklikler gerektirmektedir. Eğitim de sosyal bir sistem olarak, kişileri toplumdaki yerleri açısından hazırlayarak toplumun sürekliliğini sağlamakta; diğer yandan yeni bilgiler yaratarak toplumun değişen koşullara uyumunu sağlamaktadır. Böylece, bireyin, öğrenimi boyunca edinmiş olduğu ve yukarıda sözü edilen hızlı teknolojik ve bilimsel gelişmeler nedeniyle yeterli olmayan bilgi, beceri ve davranışlarının ancak hizmetiçi eğitim etkinlikleriyle yeterli duruma getirilmesi gerekir (Karaman, 1983^ s:587). Birey, belli bir okulu bitirdikten sonra mesleğe girdiği andan başlayarak, öğrenimi sırasında edinmiş olduğu bilgi ve becerilerin uygulamada yetersizliğini ya da çalıştığı alanın gerektirdiği, bilgi ve becerilerle yeterince ilgili olmadığını görerek yaşam boyu sürekli bir eğitime gerek duyacaktır. Bu nedenle, "yaşam boyu eğitim" eğitim alanında günümüzde üzerinde önemle durulan konulardan birisidir. 1977 yılında 14-24 Ağustos tarihleri arasında Ülkemizde toplanan III. Dünya Eğitim Konferansına katılan 41 ülkenin eğitim temsilcileri, yaşam boyu eğitimin, gelişmiş ya da gelişmekte olan tüm ülkeler için kaçınılmaz olduğunu vurgulamışlardır (Özyürek, 1981, s: 11). Özellikle gelişmekte olan ülkeler için hayati bir önem taşıyan yaşam boyu eğitime literatürde yaygın eğitim ya da halk eğitimi de denildiğine rastlamaktayız. Bununla ilgili birkaç tanım verecek olursak; Mahmut Adem (1981,s.63-64)`e göre: "Yaygın eğitim, yetişkinlere okuma-yazma öğretmek; temel bilgiler vermek, en son devam ettikleri öğretim kademesinde edindikleri bilgi ve yetenekleri geliştirmek ve hayatım kazanmasını sağlayacak yeni olanaklar kazandırmak amacıyla verilen okul dışı eğitimdir." Diğer bir tanım "Örgün eğitim sisteminin dışında değişik hedef nüfus gruplarının değişik öğrenim ihtiyaçlarını karşılayan, gerekli bilgi ve becerileri daha çok geleneksel olmayan yöntemler kullanarak en etkin biçimde ve en düşük maliyette aktaran düzenlenmiş eğitsel etkinlikleri kapsar" (MEB Yetişkin Eğitim Dizisi, 1980, s. 1). Diğer bir tanım ise: "Her düzeyde ve kesimdeki bireylere, gereksinimlere dayalı programlar halinde sunulan; kişileri ulusal ve insani değerlerle donatan; onların ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ilerlemelerine yardım eden sistemli, örgütlenik ve sürekli okul dışı eğitim, öğretim ve rehberlik etkinlikleridir (Halk Eğitimi Yıllığı 1960-1970,1973,s.9).
Çağımız teknolojisi hızla değişirken bu değişmelerden günümüz örgütleri ve dolayısıyla onları oluşturan bireyler de çeşitli biçimlerde etkilenmekte; sosyal kurumların yapı ve işlevlerinde köklü değişiklikler gerektirmektedir. Eğitim de sosyal bir sistem olarak, kişileri toplumdaki yerleri açısından hazırlayarak toplumun sürekliliğini sağlamakta; diğer yandan yeni bilgiler yaratarak toplumun değişen koşullara uyumunu sağlamaktadır. Böylece, bireyin, öğrenimi boyunca edinmiş olduğu ve yukarıda sözü edilen hızlı teknolojik ve bilimsel gelişmeler nedeniyle yeterli olmayan bilgi, beceri ve davranışlarının ancak hizmetiçi eğitim etkinlikleriyle yeterli duruma getirilmesi gerekir (Karaman, 1983^ s:587). Birey, belli bir okulu bitirdikten sonra mesleğe girdiği andan başlayarak, öğrenimi sırasında edinmiş olduğu bilgi ve becerilerin uygulamada yetersizliğini ya da çalıştığı alanın gerektirdiği, bilgi ve becerilerle yeterince ilgili olmadığını görerek yaşam boyu sürekli bir eğitime gerek duyacaktır. Bu nedenle, "yaşam boyu eğitim" eğitim alanında günümüzde üzerinde önemle durulan konulardan birisidir. 1977 yılında 14-24 Ağustos tarihleri arasında Ülkemizde toplanan III. Dünya Eğitim Konferansına katılan 41 ülkenin eğitim temsilcileri, yaşam boyu eğitimin, gelişmiş ya da gelişmekte olan tüm ülkeler için kaçınılmaz olduğunu vurgulamışlardır (Özyürek, 1981, s: 11). Özellikle gelişmekte olan ülkeler için hayati bir önem taşıyan yaşam boyu eğitime literatürde yaygın eğitim ya da halk eğitimi de denildiğine rastlamaktayız. Bununla ilgili birkaç tanım verecek olursak; Mahmut Adem (1981,s.63-64)`e göre: "Yaygın eğitim, yetişkinlere okuma-yazma öğretmek; temel bilgiler vermek, en son devam ettikleri öğretim kademesinde edindikleri bilgi ve yetenekleri geliştirmek ve hayatım kazanmasını sağlayacak yeni olanaklar kazandırmak amacıyla verilen okul dışı eğitimdir." Diğer bir tanım "Örgün eğitim sisteminin dışında değişik hedef nüfus gruplarının değişik öğrenim ihtiyaçlarını karşılayan, gerekli bilgi ve becerileri daha çok geleneksel olmayan yöntemler kullanarak en etkin biçimde ve en düşük maliyette aktaran düzenlenmiş eğitsel etkinlikleri kapsar" (MEB Yetişkin Eğitim Dizisi, 1980, s. 1). Diğer bir tanım ise: "Her düzeyde ve kesimdeki bireylere, gereksinimlere dayalı programlar halinde sunulan; kişileri ulusal ve insani değerlerle donatan; onların ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ilerlemelerine yardım eden sistemli, örgütlenik ve sürekli okul dışı eğitim, öğretim ve rehberlik etkinlikleridir (Halk Eğitimi Yıllığı 1960-1970,1973,s.9).
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 1, 1996 |
Published in Issue | Year 1996 Volume: 7 Issue: 7 |