Bu çalışma için Osmanlıca’dan Latin harflerine tarafımca çevrilen “İstanbul Postası” yazısı çerçevesinde, XIX. yüzyıl sonunda, epistemolojik bir bilmeyle başlayan kırılma sebebiyle büyük bir değişim söz konusu olmaktadır. Medeniyetin gelişmelerini birer ‘özne’ olarak takip eden ve yazan yazarların, yine bir ‘özne’ olarak kendilerini inşa ediş süreçlerine tanık olunmaktadır. İlgili “İstanbul Postası” yazısında, Servet-i Fünûn dergisinin Osmanlı yazar-öznelerin fotoğrafçılık deneyiminden, sanatsal üretimlerde hakikilik ölçütünün ve yazar-okur ilişkisinin kutsallığın sekteye uğratıldığından söz açılmaktadır. Bu husus, Charles Baudelaire’nin “kaybedilen hale” metaforu çerçevesinde değerlendirilebilir. Aynı zamanda, söz konusu Servet-i Fünûn yazarları, dünya medeniyetlerindeki gelişmeleri, kendi bireysel bakışlarıyla değerlendirerek dönemin okurlarına sunmaktadır. Bireysel ses ve tanıklıklar vasıtasıyla; aktüaliteyi takip eden Osmanlı eyleyici öznelerinin, medeniyetin gelişmelerini nasıl temellük ettiklerinden, bunu dergilerde ne şekilde yansıttıklarından ve bütün bunların içinde biçimlenen tarihsel koşullardan haberdar olunabilmektedir. Bu bağlamda, Jonathan Crary’den söz açılacağı şekilde, fotoğraf makinesinin içine yerleştirilen gözlemci özne tasviri; modernizmin hem bir ürünü, hem de onun bir oluşturucusudur. Söz konusu deneyim aktarıcılığının zuhur ettiği ilgili “İstanbul Postası” yazısından hareketle; fotoğraf da bu minvalde anı zapt etme ve sanatçının biricik üretiminin yerini alan, sanatçının bakışından farklı bir bakma ve görme sonucu oluşturulmuş nesneye işaret etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Edebiyat |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 5 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 5 |