Meşruluk ve rıza üretimi süreçlerinin incelenmesi siyaset biliminin temel araştırma konularından biri olmuştur. Türkiye’de 2002 yılından beri iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve lideri Recep Tayyip Erdoğan, bu süre zarfında hem istikrarli bir ekonomik büyümeyi hem de demokratikleşme yönündeki reformları hayata geçirmede önemli başarılar elde etmiştir. AK Parti ve Erdoğan’ın, geniş halk kitlelerini kendi politika hedefleri ve yönelimleriyle ilişkilendirebilmesi de önemli bir başarı olarak görülmektedir. Bu bağlamda, siyasi iktidar “Yeni Türkiye” anlatısını söylemsel ve stratejik bir araç ve üstyapısal bir etken olarak kullanmaktadır. Yeni Türkiye söylemi ve bunun barındırdığı ideolojik, kültürel, normatif öge ve simgeler, Eski Türkiye ve onun elitleriyle girişilen hegemonya mücadelesinde kullanıma sokulmaktadır. Bunlardan hareketle bu çalışmada, Yeni Türkiye kavramının ortaya çıkış süreci, içeriği ve yaşamış olduğu konjonktürel dönüşümler ele alınacaktır. Bununla birlikte, siyasi iktidarın çeşitli eylem ve politikalarıyla bu söylemi siyasal, sosyal ve kültürel alanlarda nasıl somutlaştırmaya çalıştığına da odaklanılacaktır.
AKP YENİ TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE YERLİ VE MİLLİ HEGEMONYA MEŞRULUK LEGITIMACY
The production of legitimacy and consent has always been among the main concerns and questions of political science. The political success of Erdoğan and the Justice and Development Party (AK Parti) is based on the progress made in the process of democratization and economic development policies as much as on their ability to align the popular masses with their political orientations and visions. In this perspective, firstly, the narrative of New Turkey presents itself as a discursive and strategic instrument and as a superstructural element. Secondly, this narrative contains ideological, cultural and normative elements in that the AK Parti uses it in its hegemonic struggle against the political and cultural elites of Old Turkey. Indeed, by adopting a perspective of analysis around the narrative of New Turkey, this work aims to focus on the emergence and evolution of this narrative according to the conjonctural and contextual changes. On the other hand, the focus will be on how the political power tries to embody this narrative in political, social and cultural fields through its various actions and policies.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 26 Sayı: 102 |