İnsanın sınırsız hayal dünyasını, duyarlılıklarını, sezgilerini ifade etmede dil göstergeleri yetersiz kalabilir. Gündelik konuşma dilini, şiire özgü iletişim dili haline getirmede dildeki sözcüklere yeni anlam, ses ve söyleyiş değerleri yüklemeye ihtiyaç duyulur. Bu durum mevcut dilin malzemeleriyle yeni bir dil kurmayı gerektirir. Bir sözcüğün anlam çerçevesi sadece temel ve yan anlamla sınırlı değildir. Sözcükler bunların yanı sıra birtakım tasarımlar ve duygu değerlerinin de odağı, yansıtıcısıdırlar. Bir şiirin gücü, içten anlatımı ve özgün imgelerinin yanı sıra zengin tasarımlar yaratacak, duyguları harekete geçirecek sözcükleri seçmesiyle de artar. Sözcüklerin özgün benzetmeler, aktarmalar ve alışılmamış bağdaştırmalarla şiirdeki etki gücü artırılır. Şairler; duygularını, zihinlerindeki imgeleri şiire aktarırken sözcükleri yeni anlamlarla kullanabilmekte, onlara yeni değerler yükleyebilmektedirler.
Bu çalışmada gündelik hayatta sıkça kullanılan “defter” göstergesinin Klasik Türk şiirinde, temel (düz) anlamının yanı sıra farklı tasarımların etkisiyle çeşitli kavram ve olgularla ilişkilendirilerek kazandığı anlamlar üzerinde durulacaktır. Klasik edebiyat şairleri, “defter”le kurulan ilgi ve ilişkilendirmelerde şekil bakımından “düzlük, iki kapaktan oluşma, kapakların açılıp kapanması, yapraklardan oluşma, belli bir dizgeden oluşma, yazılma/kayda geçme, hacimli olma; renk bakımından “beyazlık, siyahlık, parlaklık”; soyut bakımdan “içerik, okuma, anlama/anlamlandırma, mesaj verme, etkileme, silinme/değersizlik, sonu gelme, abartı, çokluk, değerli olma vb.” tasarımları devreye sokarak anlatım imkânlarını genişletmişlerdir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2022 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 8 Sayı: 4 |