Ahiska which has been the part of Ottoman Empire for hundreds of years
was occupied by Russia in XIX century. The Turks have been forced out of Ahiska-the bridge
between Anadolu and the Caucasus from time to time. They were totally deported to
Kazakhistan on 14th of November, 1944. This event had very negative impact on our culture.
Hasta Hasan was a famous ashug of his period. People respected him as a saint
person and he was stated to be the voice of the truth. There eHist different legends
regarding his life and creative activity. The reason for his not being in the attention in XX
century was of political reasons. The collapse of Ottoman Empire, the conflicts between
Turkey and Soviet Union and the deportation of Turks from their own lands declared as
“betrayers of the motherland” created obstacles for Hasta Hasan’s creativity to be
investigated. The collection of his poems, their publish and use by ahugs were strongly
prevented. The poems of Ashug Shenlik who was disciple to Nuru (Nuru himself was
disciple to Hasta Hasan) were collected and published in Turkey.
Hasta Hasan could create new path in his creativity which very few people can do.
He established the school of Childir-Ahiska. Outstanding persons such as Irfani, Kul
Karani, Usta Pulat, Ashug Shenlik played a great role in the establishment of this school.
Despite all the obstacles during Soviet period, Hasta Hasan’s poetry spread not
only in the village Lebis in Ahiska lands where he lived (present Georgian Republic) but
also in Anadolu, Kars and in Turkustan during XVIII-XIX centuries.
I started collecting the poems of Hasta Hasan and his contemporaries since 1970s.
The poems that I collected from the Caucasus and Kazakhistan have been prepared for
publish and a foreword casting a look at Hasta Hasan’s life has been written.
The thesis considers the researchers dedicated
Ahıska yüzyıllarca Osmanlı devletinin bir sancağı olsa da 19. yüzyıldan
Rusya tarafından işgal edildi. Anadolu ile Kafkas arasında köprü olan bölgeden zaman
zaman Türkler sıkıştırıldı. Son olarak 1944. yıl Kasımın 14’de toplum olarak Kazakistan’a
sürüldüler. Sürgün kültürümüze de ağır darbe oldu.
Zamanın ünlü âşıklarından olmuş, sağlığında hak aşığı gibi tanınmış, evliya gibi
saygı gösterilmiş, hakkında halk arasında efsaneler dolaşmış Hasta Hasan 20. yüzyılda
unutturulmağa çalışılmıştır. Şuna sebep Osmanlı devletinin çöküşü, Sovyetler Birliğinin
Türkiye’yle alakaları engellemesi, en sonda İkinci Cihan Savaşı yıllarında sınır boyu
yaşayan Türklerin «hain» ilan edilerek ellikle doğma yurtlarından sürgün edilmesi
olmuştur. Böylece Hasta Hasanın şiirlerinin toplanmasını, yayınlanmasını, araştırılmasını,
âşıklar tarafından okunmasını engellemiştir. Onun çırağı Nuri'ye çıraklık yapmış Âşık
Şenliğin şiirleri ise Türküye de toplanıp yayınlanmıştır.
Aslında Hasta Hasan çok az sanatkara nasip olan bir makama yükselmiştir. O,
Çıldır-Ahıska âşık mektebini yaratmıştır. Bu mektebin formalaşmasında İrfanı, Kul Karanı,
Usta Pulat, Âşık Şenlik gibi sanatkarların rolü az olmamıştır.
Sovyet döneminin yasaklarına rağmen 18-19. yüzyıllıklarda Ahıska bölgesinin
Lebis köyünde (şimdiki Gürcistan Cumhuriyeti) yaşamış Hasta Hasanın şiirleri
Anadolu’da, Kars’ta, hatta Türkistan’da da yayılmıştır.
1970’li yıllardan Hasta Hasan’ın ve çağdaşlarının şiirlerini toplamağa
başlamışız. Kafkas’tan ve Kazakistan’dan topladığımız şiirleri basın için hazırlamış ve
Hasta Hasan’ın ömür yoluna aydınlık getiren ön söz yazmışız.
Bildiride Hasta Hasan hakkında Türkiye’de ve Azerbaycan'da yazılanlar incelenir
bazı tartışmalı makamlar ortaya koyulur.
Other ID | JA92CP44GY |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2011 |
Submission Date | December 1, 2011 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 4 Issue: 8 |