War is a total struggle in the history of nations. It is a
struggle for survival with man, woman, youth and elderly. It is not only the
matter of the sufficiency or inadequacy of technology that is effective in the
acquisition of wars. On the way to victory, there is also a need for spiritual
feelings such as belief and hope. The existence of these elements cannot be
denied in the Second World War, which caused the loss of life and property of
millions of people in the world. In war, every country has its own slogans, posters,
movies and anthem in order to bring these feelings to the highest levels with
the usage of audio and visual tools. Other than these, all kinds of written
texts in the art of literature are the factors that give hope and encouragement
to people who struggle during the war.
Russia, which started to be governed by the socialist system
with the revolution, is among the countries most affected by the Second World
War. In particular, this struggle against Hitler’s Germany is called “The Great
Homeland War” in terms of the risks it carries. In this war of life and death,
the authors are crucial because of the reason that early losses against
Germany, right after the start of the war. All the writers, whether they are
pro-system or anti-system, are mobilizing to keep the people strong. In this
campaign, they serve their purposes very effectively. So, war changes the
direction of literature. In the previous period, Russian literature, in
accordance with the socialist ideology, the power of labor of the Soviet people
came to the fore and in the years of war, the heroism of the people and the
unseen face of the war became the main issue. There are thousands of writers,
poets, journalists in this difficult process, both on the front and back.
In this study, it is aimed to reveal how Russian literature,
which became a guided literature after the establishment of Soviet Writers
Union in 1934, changed direction with the beginning of the Second World War.
Savaş,
ulusların tarihinde topyekun bir mücadele anlamı taşır. Erkeği ile kadını ile
ya da genci ve yaşlısı ile yaşanan, hayatta kalma mücadelesidir. Savaşların
kazanılmasında etkili olan unsur sadece teknolojinin yeterliği ya da
yetersizliği konusu da değildir. Galibiyete giden yolda inanç, umut gibi manevi
duygular da gerekir. Dünyada milyonlarca kişinin ölümüne, kaybına neden olan
İkinci Dünya Savaşı’nda da bu unsurların varlığı inkâr edilemez. Savaş
yıllarında her ülke bu duyguları en üst seviyelere çıkarabilmek için sloganlar,
afişler, marşlar, filmler vb. görsel ve işitsel araçlar kullanır. Bunlardan
başka edebiyat sanatında yer alan her türlü yazılı metinler de savaş yıllarında
mücadele veren insanlara umut ve cesaret veren etmenlerdir.
1917
Ekim devrimi ile birlikte sosyalist sistemle yönetilmeye başlayan Rusya da
İkinci Dünya Savaşı’ndan en çok etkilenen ülkeler arasında yer alır. Özellikle
Hitler Almanya’sına karşı verdiği bu mücadele, taşıdığı riskler açısından Büyük
Vatan Savaşı olarak adlandırılır. Bu vatan savaşında da edebiyatçılar büyük
önem taşırlar. Çünkü savaşın başlaması ve yenilgilerin yaşanması ile birlikte
sistem yanlısı ya da sistem karşıtı olsun tüm edebiyatçılar halkı güçlü tutmak
için seferber olurlar. Bu seferberlikte de amaçlarına oldukça etkili bir
şekilde hizmet ettikleri görülür. Dolayısıyla savaş, edebiyatın da yönünü
değiştirir. Daha önceki süreçte Rus edebiyatında, sosyalist ideale uygun
olarak, Sovyet halkının emek gücü öne çıkarken savaş yıllarında halkın
kahramanlıkları ve savaşın görünmeyen yüzünün temel konu haline geldiği
görülür. Bu zorlu süreçte gerek cephede gerekse cephe gerisinde binlerce yazar,
şair, gazeteci yer alır.
Bu çalışmada, özellikle 1934 yılında Sovyet
Yazarlar Birliği’nin kurulmasının ardından güdümlü bir edebiyat haline gelen
Rus edebiyatının İkinci Dünya Savaşı’nın başlaması ile birlikte nasıl ve ne
şekilde yön değiştirdiğinin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 12, 2018 |
Submission Date | November 22, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 11 Issue: 24 |