Tarihsel yolculuğu boyunca pek çok kıtlıkla mücadele eden Rusya, etkilerine ve sonuçlarına bakıldığında en şiddetli savaşımı 1921-1922 yıllarında patlak veren ve Sovyet halkına korkunç tecrübeler yaşatan kitlesel kıtlıkla verir. Geniş bir coğrafyayı etkisi altına alan bu kıtlığın temel nedenlerine bakıldığında iki ana unsurdan kaynaklandığı görülür. Sosyolojik açıdan ele alınan etkenlerden ilki, I. Dünya Savaşı, 1917 Ekim Devrimi ve iç savaş gibi son derece önemli toplumsal olaylarla boğuşan ve temel geçim kaynağı tarım olan ülkenin bu esnada ekilebilir alanlarını büyük ölçüde yitirmesi nedeniyle ekonomisinin alt üst olmasıdır. Fizyolojik bağlamda açıklanan diğer unsur ise kıtlık yılının henüz daha ilk aylarında yağış miktarının mevsim normallerinin altında kalması ve toprakların ihtiyacı olan su miktarına ulaşamaması olarak gösterilir. Nitekim çok geçmeden görülen kuraklığın beraberinde getirdiği mahsul verimsizliği sonucunda ülkenin çeşitli bölgelerinden kıtlık haberleri gelmeye başlar. Gün geçtikçe şiddeti artan bu kıtlık, köylerdeki nüfusun düzensiz ve kitleler halinde şehirlere akın etmesine yol açar. Merkezi ve yerel yönetimlerin karşısında çaresiz kaldığı daha pek çok sosyolojik sorunların yaşandığı bu dönem, süreci bizzat deneyimleyen yazar Aleksandr Neverov’un Ekmek Şehri Taşkent eserinde en ayrıntılı ifadesini bulur. Kıtlığın başlangıcında ekmek bulabilmek için Taşkent’e giden yazar, bu esnada gözlemlediklerini öyküsünde otobiyografik temelde zenginleştirir. Ailesini kurtarabilmek için çıktığı Taşkent yolcuğu esnasında başına gelen olayların üstesinden gelmeye çabalayan küçük bir çocuğun dramatik öyküsünün anlatıldığı bu öykü, bir yandan Sovyet edebiyatı klasiklerinin arasında yerini almayı başarırken diğer yandan SSCB tarihindeki kitlesel bir trajediyi gün yüzüne çıkarması açısından büyük öneme sahiptir. Bu çalışmada tarih ve edebiyat ilişkisi bağlamında Ekmek Şehri Taşkent öyküsü tarihi eleştiri yöntemi ile incelenmekte ve 1921-1922 Sovyet Kıtlığı’nın toplumsal etkileri ortaya çıkarılmaktadır.
Having struggled with many famines throughout its historical journey, looking at the effects and consequences Russia fought the most violent struggle with the mass famine that broke out in 1921-1922 and brought terrible experiences to the Soviet people. When looked at the main causes of this famine, which affected a wide geography, it is seen that it stemed from two main factors. The first of the factors considered from a sociological perspective is that the economy of the country, whose main source of income was agriculture and which struggled with extremely important social events such as World War I, the October Revolution of 1917 and the civil war, lost its arable lands to a great extent during this time. Another factor explained in the physiological context is that the amount of rainfall in the first months of the famine year is below the seasonal norms and the amount of water required by the soils is not reached. As a matter of fact, news of famine began to come from various regions of the country as a result of the crop inefficiency brought by the drought. This famine, which increases in severity day by day, causes the population of the villages to flock to the cities irregularly and en masse. This period, during which the central and local governments were desperate for many other sociological problems, finds its most detailed expression in the work of the writer Aleksandr Neverov’s Tashkent, Cıty Of Bread, who personally experienced the process. The writer, who goes to Tashkent to find bread at the beginning of the famine, enriches what he observed in the meantime in his story on an autobiographical basis. This story, which tells the dramatic story of a young boy struggling to overcome the events that happened to him during his journey to Tashkent in order to save his family, is of great importance in terms of bringing to light a mass tragedy in the history of the USSR while succeeding to take its place among the classics of Soviet literature. In this study, in the context of the relationship between history and literature, the story Tashkent, Cıty Of Bread is examined and the social effects of the Soviet Famine of 1921-1922 are revealed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2021 |
Submission Date | December 26, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 14 Issue: 33 |