Latife Tekin, ilk eseri Sevgili Arsız Ölüm’den (1983) itibaren hemen bütün eserlerinde kadın konusuna özel bir hassasiyetle eğilmiş, kadını ev içinde, sosyal hayatta ve çalışma hayatındaki kuşatılmışlığıyla ele almış, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadının ataerkil toplumdaki ezilmişliği, kadına bakıştaki cinsiyet temelli kabuller, kadınların yaşama, eşitlik, özgürlük, güvenlik gibi haklarından mahrum oluşları gibi konular üzerinde durmuştur. Bununla birlikte çoğu kez şiddet sarmalında yer alan kadınların hayatlarını kabusa çeviren ve “çağın hastalığı” olarak algılanan şiddet olgusunu da çok boyutlu olarak kaynakları ve sonuçlarıyla beraber işlemiştir. Son romanı Sürüklenme (2018) ile aynı yıl yayımlanan Manves City’de ise şiddetin türlü cephelerinin yazarın diğer eserlerinde hiç olmadığı kadar çok boyutlu olarak anlatıldığı görülmektedir. Tekin, romanında “sağlık problemi” ve “insan hakları ihlali” olan şiddet olgusuna kamusal ve özel alana yansıyan biçimleriyle dikkat çekmiş, şiddetin fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik tüm türlerine, nedenlerine ve özellikle kadınlar ve kız çocukları üzerindeki olumsuz, yıkıcı sonuçlarına vurgu yaparak okurda farkındalık kazandırmaya çalışmıştır. Tekin’in kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet ayrımcılığı konularını farklı bakış açıları geliştirerek irdelediği eserinde şiddet, tüm türleri ile yaşamın her alanında ve toplumun her tabakasında görülmektedir. Bu perspektiften hareketle bu çalışmada, Tekin’in, kadının özellikle sosyo-psikolojik konumunu ele aldığı, büyük şehirlerde yaşanan şiddet eylemlerinden ziyade küçük bir muhitte yaşanan şiddet temasını açığa çıkardığı, teknolojik gelişmelere ve çevresel bozulmaya paralel olarak artan şiddet olaylarını anlattığı Manves City adlı romanındaki şiddet olgusu ve fiziksel, cinsel ve ekonomik olmak üzere şiddetin türleri kadın kimliği üzerinden incelenmiştir.
Latife Tekin has focused on the issue of women with a special sensitivity in almost all her works since her first work, Sevgili Arsız Ölüm (1983), and has dealt with women in the home, social life and working life. She focused on issues such as gender inequality, oppression of women in patriarchal society, gender-based acceptance of women, deprivation of women's rights to life, equality, freedom and security. On the other hand, it has also processed the phenomenon of violence, which turns the lives of women into a nightmare and is perceived as a "disease of the age", with its sources and consequences. In Manves City, published in the same year with her latest novel, Sürüklenme (2018), it is seen that the various aspects of violence are described in more dimensions than in other works of the author. Tekin draws attention to the phenomenon of violence, which is a "health problem" and "violation of human rights", with its forms reflected in the public and private sphere. She tried to raise awareness of the reader by emphasizing all physical, sexual, economic and psychological forms of violence, its causes and especially its negative and destructive consequences on women and girls. In Tekin's work, in which she examines the issues of violence against women and gender discrimination by developing different perspectives, violence is seen in all areas of life and in every layer of society. In her work, Tekin deals with the socio-psychological status of women in particular, revealing the theme of violence in a small neighborhood rather than the acts of violence in big cities, and explains the increasing violence in parallel with technological developments and environmental degradation. From this perspective, in this study, the phenomenon of violence in the novel Manves City and the types of violence, physical, sexual and economic, are examined through female identity.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2021 |
Submission Date | January 11, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 14 Issue: 33 |