Bu çalışmada Rus yazar, gezgin ve askerî oryantalist Vladimir Klavdiyeviç Arsenyev’in (1872-1930) Uzak Doğu Rusyası’nda yürütülen keşif gezilerini öykülediği ve etnografik gözlemlerini aktardığı Dersu Uzala adlı günce-romanı konu edinilmiştir. Arsenyev’in bölgede tanıştığı Dersu Uzala, Sibirya’nın yerli halklarından Nanaylara mensup bir avcıdır. Şamanizmi benimseyen bu halkın doğa kavrayışı, etraflarını kuşatan tüm nesnelere birer ruh atfettikleri animizme dayanır. Bilimsel formasyonunu devrin yaygın etnografik kabulleri doğrultusunda şekillendiren Arsenyev ise Nanayların doğayla iletişim pratiklerini, ilkel zihnin kalıntıları olarak yorumlar. Ancak yazar, Dersu’yu yakından tanıdıkça, sözde gelişmiş kentlerde mücadele ettiği benmerkezcilik ve duyarsızlıkla, avcının aynı yeryüzünü paylaştığı canlı-cansız tüm varlıklara gösterdiği karşılıksız merhamet ve hassasiyeti kıyaslamaya başlar. Arsenyev’in sahada edindiği tecrübe, vahşi ve uygar kavramlarına ilişkin Batı merkezli yargılarını, köklü bir dönüşüme uğratır. Devrim ve savaş yıllarında Sovyet otoriteleri ile fikir ayrılığına düşen, eserleri sansürlenen ve aile üyeleri çalışma kampına gönderilip kurşuna dizilen yazarın ömrünün son demleri, derinden bağlandığı Dersu’ya ve bir zamanlar ilkellikle damgaladığı yaşam tarzına yeniden kavuşabilmenin hayaliyle geçer. Bu çalışmada, Rus edebiyatında Nanay imgesine yönelik bir çözümleme ortaya koymak ve Nanay animizminin, Rus bilim camiasında nasıl yorumlandığına dair genel bir çerçeve çizmek amaçlanmıştır. Bu amaçla Arsenyev’in makalelerinden, roman ve mektuplarından; ayrıca Nanay inanışlarının incelendiği ilk folklor kaynaklarından ve çağdaş Rus araştırmacıların Nanay animizmi üzerine kaleme aldıkları güncel yayınlardan faydalanılmıştır. Çalışmada, “ilkel toplum” söyleminin, Çarlık döneminde başlatılan yayılmacılık faaliyetleri kapsamında, hâkim kültürün menfaatlerine hizmet edecek biçimde sahiplenildiği; ancak Arsenyev’in eserlerinde aynı söylemin, Rusya’nın küçük halkları lehine sorgulandığı ortaya konulmuştur.
This study focuses on Russian writer, traveler, and military orientalist Vladimir Klavdiyevich Arsenyev’s (1872-1930) Dersu Uzala, in which he narrates the expeditions and ethnographic observations in the border region known as Russian Far East. Dersu Uzala, whom Arsenyev meets in the region, is a hunter belonging to the Nanai people, an indigenous minority of Siberia. The understanding of nature of this people who embraced shamanism is based on animism, in which they attribute a spirit to all the objects surrounding them. Arsenyev, who shaped his scientific formation in accordance with the prevailing ethnographic acceptances of the day, interprets the Nanai communication practices with nature as the remnants of the primitive mind. However, as the author gets to know Dersu more closely, he begins to compare the egocentrism and insensitivity he struggles with in so-called modern cities with the hunter’s unconditional compassion and sensitivity towards all animate beings and inanimate objects with whom he shares the same earth. Arsenyev’s experience in the field radically transforms his Western-centered judgments regarding the concepts of savage and civilized. During the years of revolution and war, the writer conflicted with the Soviet authorities, his works were censored, and members of his family were sent to labor camps and executed. The writer spends the last days of his life dreaming of being reunited with Dersu, with whom he had a deep relationship, and the lifestyle he once labeled as primitive. In this study, it is aimed to present an analysis of the Nanai image in Russian literature and to draw a general framework of how Nanai animism was interpreted in the Russian academic circles. For this purpose, Arsenyev’s articles, novels, and letters, as well as early folklore sources on Nanai beliefs and recent publications on Nanai animism by contemporary Russian researchers were utilized. The study reveals that the discourse of so-called “primitive society” was appropriated to serve the interests of the hegemonic culture within the scope of the colonial activities initiated in the Tsarist Russia. However, it is obvious that the same discourse is questioned in favor of the minor indigenous peoples of Russia in Arsenyev's works.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Culture, Representation and Identity, Cultural Studies of Nation and Region |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 25, 2024 |
Publication Date | December 26, 2024 |
Submission Date | July 29, 2024 |
Acceptance Date | December 10, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 17 Issue: 48 |