Osmanlı edebiyatında, Leylâ ile Mecnun ve Ferhad ile Şirin gibi anlatılar, birçok şair/yazar tarafından yazılmış ve söylenmiş; şair/yazarlar bu anlatıların ana olay örgüsünü temel alarak anlatıları yeniden kurgulamışlardır. Bununla birlikte modern edebiyat ürünlerinde de söz konusu anlatıların doğrudan ya da dolaylı olarak izinin sürülebilmesi olanaklıdır. Modern edebiyatta, Leylâ ile Mecnun ve Ferhad ile Şirin anlatılarını temel alan birçok edebî ürün yazılmıştır. Öte yandan, söz konusu anlatıların bazı söylemlerinin örtük olarak modern yapıtlarda kullanıldığı da gözlemlenebilir. Konu edinilen anlatılardan örtük bir şekilde yararlanıldığı eserler arasında Millî Mücadele konulu romanlar da bulunmaktadır. Bu yazıda, bir örneklem dâhilinde seçilen Millî Mücadele konusunda roman yazmış farklı ideolojilere ait (Kemalist, Marksist, Milliyetçi-Muhafazakar, İslamcı) yazarların, Leylâ ile Mecnun ve Ferhad ile Şirin anlatılarından, ortak bir tavır göstererek nasıl yararlandıkları sorunsallaştırılacaktır. Bahsedilen çerçevede Millî Mücadele’yi konu edinen romanlarda, söz konusu anlatıların tasavvufi aşk söylemini nasıl farklılaştırdıkları somutlanmaya çalışılacaktır. Anlatılarda var olan karşı cinse duyulan mecazi aşktan Allah’a duyulan hakiki aşka geçiş şablonunun, Millî Mücadele’yi konu edinen romanlarda, karşı cinse duyulan mecazi aşktan, vatana duyulan aşka geçilmesi şeklinde dönüştürüldüğü ortaya konulmaya çalışılacaktır. Son düzlemde ise, geleneksel anlatılardan bu tür dönüştürümler yapılmasının nedenleri üzerinde durulacaktır. Bu noktada ise özellikle tasavvufi söylemin güçlü anlam dünyasından yararlanan yazarların vatan kavramına meşru bir zemin kazandırdıkları öne sürülecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | February 7, 2014 |
Submission Date | November 7, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 5 Issue: 9 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.