Merkezi devlet
yönetimi uzunca bir tarihi sürecin sonunda gerçekleşmiştir. Merkezi
yönetimlerin kurulması ile devlet yapılanması güçlenmiştir. Ancak ülkenin tek
merkezden yönetilmesi esasına dayanan merkezi yönetim, yerel bazı ihtiyaçların
görülmesi ve merkezi yetkinin taşrada uygulanması sorunları ile karşılaşmıştır.
Merkezi yönetimin doğası gereği karşılaştığı sorunların başında, ülkedeki
kamusal hizmetlerin hizmet bütünlüğü içerisinde sunulabilmesi sorunu gelmektedir.
Merkezi yönetim bu sorunu çözebilmek için üç temel örgütlenme biçiminden
faydalanmaktadır. Bunlar “merkezden yönetim”, “yetki genişliği” ve “yerinden
yönetim” biçimleridir. Türk hukuk düzeninde merkeziyetçilik anlayışı egemendir.
Ancak İdari merkeziyetçilik anlayışı iki yönden yumuşatılmıştır. İlk olarak
merkezi yönetimin kuruluşu açısından il temel örgütlenmesinin kurulması ve
illerin yetki genişliği ilkesi ile yönetilmesi esasıyla yumuşatılan
merkeziyetçilik ikinci olarak yerinden yönetim ilkesi ile yumuşatılmaktadır.
Çalışmamızın konusunu yetki genişliği ilkesi oluşturmaktadır. Yetki genişliği
hukuk tarihimizde önceki Anayasalarımızda da görülen ve 1982 Anayasasında 126.
Maddesi ile düzenlenen, anayasal bir kavramdır.
Çalışmamızda öncelikle yetki
genişliği açıklanmış ve benzeri olduğu diğer kavramlarla karşılaştırılmıştır.
Daha sonra Türk hukuk düzeninde yetki genişliği incelenmiş ve Türk hukuk
uygulamasında yetki genişliğinin görünümü değerlendirilmiştir.
Central state government took place at the end of a long
historical process. With the establishment of central administrations, state
structuring has become stronger. However, central administration that relies on
the administration of state from a single center encounters with the problems of
the emergence of some local needs and application of central authority in
rural. At the beginning of the problems
which is encountered because of the nature of central administration is problem of being able to
present
of public services in the country within the public service integrity. To be
able to solve this problem, the central authority takes advantages of three
basic forms of organization. They are “centralization”, “deconcentration” and
“decentralization” forms. In the Turkish legal order, the understanding of
centralization is prevailing. However, the understanding of administrative
centralization has been softened from two aspects. In terms of the
establishment of the central government, the centralization has been firstly
softened by the principle “the foundation of provincial basic organizations and
with cities of management with authority - wide principle” and has been
secondly softened by the principle of local administration. The subject of our
study is to create the principle of deconcentration. Deconcentration is a
constitutional concept that is seen in our constitutions and that was regulated
in the 126th article of our 1982 Constitution.
First
of all, the deconcentration is explained and compared to other similar concepts
in our study. Then, deconcentration in Turkish legal order is examined and the
aspect of deconcentration in the practice of Turkish law is assessed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 30, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 1 Issue: 2 |
Creative Commons Lisansı
This work (journal) is lisenced under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-No Derivative 4.0 International License.