-
Amaç: Pektus ekskavatumun cerrahi tedavisinde minimal invaziv onarım tekniği giderek daha çok kabul görmekte, çocuklarda ve erişkinlerde başarıyla uygulanmaktadır. Bu çalışmada kliniğimizin pektus ekskavatum tedavisinde minimal invaziv onarım deneyimi değerlendirilmektedir. Hastalar ve Yöntemler: Ağustos 2005 - Kasım 2010 tarihleri arasında minimal invaziv onarım tekniği uygulanan 168 pektus ekskavatum olgusu retrospektif olarak incelendi. Olgular; genel demografik veriler, ameliyat endikasyonu, deformite şekli, ek anomali, aile öyküsü, önceki cerrahi düzeltmeler, bar sayısı, ameliyat süresi, ek girişim, analjezi yöntemi, perioperatuar ve postoperatuar komplikasyonlar, bar çekilmesi ve hasta memnuniyeti yönünden değerlendirildi. Bulgular: Olguların 141’i erkek, 27’si kadın, ortanca yaş 16 idi. 110 olguda deformite simetrik, 58’inde asimetrikti. En sık rastlanan ek anomali 27 olguda görülen skolyozdu. 26 olguda ailede deformite öyküsü mevcuttu. 14 olguya daha önce açık cerrahi uygulanmıştı. Olguların 105’inde 1, 58’inde 2, 5’inde 3 bar ile düzelme sağlanabildi. Ortanca operasyon süresi 60 dakika idi. En sık perioperatif komplikasyon 12 olguda gelişen pnömotorakstı. Geç dönemde en sık komplikasyon 8 olguda gelişen yara enfeksiyonuydu. 7 olguda planlanan sürenin sonuna barlar çekildi, 1 olgu dışında nüks görülmedi. Yaşam kalitesi anketlerinde olguların %94’ünün tedaviden memnun olduğu görüldü. Sonuç: Minimal invaziv onarım, başarılı kozmetik sonuçları ve yüksek hasta memnuniyeti ile pektus ekskavatumda yüz güldürücü bir tedavi yöntemidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 21, 2015 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 24 Issue: 1 |