Hızlı gelişen teknolojik gelişmelerin toplumların siyaset konusundaki eğilimlerini
değiştirdiği görülmektedir. Bununla birlikte populizmin de toplumsal dönüşümde
etkili olduğunu söylemek mümkündür. Bu toplumsal dönüşüm sadece
siyaset arenasında değil medyada da kaçınılmaz değişimlere yol açmıştır. Popülist
uygulamalar vasıtasıyla vatandaşlar seyircilere dönüşerek medyada kendilerine yer
bulur hale gelmiştir. Hızlı teknolojik gelişmelerin siyaset arenasına getirdiği yeniliklerden
biri kitle iletişim araçları vasıtasıyla sanal teknolojilerin siyasal iletişim
süreçlerinde kullanılmasıdır. Bu sanallığın hem avantajları hem de dezavantajları
bulunmaktadır. Kitleleri kolay harekete geçirip istediği gibi yönlendirme gücünü
elinde tutan bu sanallık aynı zamanda gerçek olmayanı gerçek olarak göstererek bir
yanılsamaya da sebep olmaktadır. Bu yönleriyle çalışmada Jean Baudrillard’ın simülakr,
simüle etmek ve simülasyon kavramlarından bahsedilerek sanal bir ayıcığın
siyasal seçimlerde gösterdiği performansın serüveni de ele alınmıştır. Sanal ortamlarda
yeni medya teknolojileri vasıtasıyla gerçekleşen deneyimler ve yaratılan
sanal dünyalar, gerçek ile gerçek olmayan arasındaki karşıtlığı gün yüzüne çıkarsa
da bu sanallığın siyaset ortamlarında kitleleri harekete geçirmeyi kolaylaştırdığı da
görülmektedir. Araştırmanın ana konusu ise siyasal seçimlerde sanal karakter kullanımını
örnek televizyon dizisi üzerinden okumaktır. Bu doğrultuda çalışmanın
evrenini televizyon dizileri oluştururken evren; nitel araştırma tekniklerinden biri
olan amaçlı örneklem aracılığıyla söz konusu dizinin hem televizyonda hem de
dijital platformlarda yayınlanan ve sanal karakterlerin siyasal seçim süreçlerinde
kullanılmasını işleyen bölümleri ile sınırlandırılmıştır. Araştırmada, Black Mirror
(2011-2019) dizisinin The Waldo Moment (Waldo Zamanı, Bryn Higgins, 2013)
bölümü örnekleminden yola çıkarak sanal karakterlerin diziler aracılığıyla siyasal
kampanyalardaki işlevlerini ve önemini açıklamak hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda
belirlenen örneklem Black Mirror dizisinin The Waldo Moment” bölümü
üzerine betimsel analiz yöntemi ile detaylı bilgiler sunulmaktadır. Bununla
birlikte siyaset-sanal karakterler-siyasal kampanyalar ilişkisi anlamlandırılmıştır.
Bu çalışmada; sanal karakterler dizi örneği üzerinden incelenmiş ve sanal gerçeklik
teknolojisinin sağladığı kolaylıkların gelecekteki siyasal süreçlere etkileri
irdelenmiştir.
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ
Gece gündüz demeden her daim sorularımı yanıtlayan ve yardımlarını eksik etmeyen çok değerli Hocam; Prof. Dr. Onur Bekiroğlu'na ve hayatımın her önemli anında yanımda olan sevgili eşim Sedanur Güleryüz'e çok teşekkür ederim.
It is seen that rapidly developing technological developments have changed the
tendencies of societies on politics. For all that, it is possible to say that populism is
also effective in social transformation. This social transformation has led to inevitable
changes not only in the political arena but also in the media. Through populist
practices, citizens have become spectators and find a place for themselves in the
media. One of the innovations brought by rapid technological developments to the
political arena is the use of virtual technologies in political communication processes
through mass media. This virtuality has both advantages and disadvantages.
This virtuality, which has the power to easily mobilize and direct the masses as it
wishes, also causes an illusion by showing the unreal as real. With these aspects,
Jean Baudrillard’s simulacrum, simulating and simulation concepts are mentioned
and the adventure of a virtual teddy’s performance in political elections is also discussed.
Although the experiences and virtual worlds created through new media
technologies in virtual environments reveal the contrast between real and unreal,
it is also seen that this virtuality makes it easier to mobilize the masses in political
environments. The main subject of the research is to read the use of virtual characters
in political elections through a sample television series. In this direction, the
universe of the study consists of television series; By means of purposive sampling,
which is one of the qualitative research techniques, it is limited to the sections of
the series that are broadcast both on television and digital platforms and that deal
with the use of virtual characters in political election processes. In the research, it
is aimed to explain the functions and importance of virtual characters in political
campaigns through serials, based on the sample of “The Waldo Moment” (Bryn
Higgins, 2013) episode of Black Mirror (2011-2019). In line with this goal, detailed
information is presented on the episode “The Waldo Moment” of the Black Mirror
series, with the descriptive analysis method. In addition, the relationship between
politics-virtual characters-political campaigns has been made sense.
In this study; The virtual characters were examined through the example of the
TV series and the effects of the conveniences provided by the virtual reality technology
on the future political processes were examined.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Makale |
Authors | |
Publication Date | November 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 7 Issue: 2 |