İtalya’da idari suç ve cezaların, idari ceza hukukunun kapsamına girdiği
anlayışı benimsenmekte ve bu hukukun geniş anlamda ceza hukukunun
bir dalını oluşturduğu kabul edilmektedir. Hâlbuki idari suç ve cezalar,
cezai idare hukukunun kapsamı içerisine girmekte ve idare hukukunun
bir dalını oluşturmaktadır.
Bu yanlış anlayıştan hareket edilerek, İtalya’da 24 Kasım 1981 tarihli ve 689
sayılı Kanun çıkartılmıştır. İtalyan kanununun esin kaynağını, Almanya’da
idari suç ve cezalar hakkında çıkartılan 1952 tarihli Düzene Aykırılıklar
Hakkında Kanun oluşturmuştur. Alman ve İtalyan kanunları, idari suç ve
cezanın doğasına ve niteliğine aykırı hükümler taşımaktadır. Bu bağlamda
idari suç ve cezalar halka yönelik idari suç ve cezalar ile disiplin suç ve cezaları
şeklinde iki büyük gruba ayrılırken, bu kanunlar, idari suç ve cezalardan
yalnızca halka yönelik idari suç ve cezaları anlamıştır. Yine, idari cezayı yalnızca
idari görevlilerin vermesi gerekirken, söz konusu kanunlar, yargıca idari ceza
verme yetkisi sağlamıştır. Bununla birlikte, bu kanunlar, idari suç ve cezalarda
katı veya sert kanunilik ilkesi aranacağını belirterek isabetli hükümlere yer
vermişlerdir. Çünkü suç ve cezada kanunilik ilkesi, kişi hak ve özgürlüklerini
korumak ve geliştirmek bakımından büyük önem taşımaktadır.
Bu çalışmadan Türkiye açısından iki konuda ders çıkartılabilir. Bunlardan
ilki, Türkiye’nin halka yönelik idari suç ve cezalar bakımından genel
nitelikli kanunu olan 30.3.2005 tarih ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununda
suç ve cezalarda kanunilik ilkesinin benimsenmesi gereğidir. İdari suç ve
cezalarda kanunilik ilkesinin benimsenmesi, ceza hukukunun kapsamına
giren suç ve cezalarda kanunilik ilkesinin benimsenmesinden daha fazla
önem taşımaktadır. Zira yargının aksine idare ne bağımsız ne de tarafsızdır.
İkinci olarak, Roma Hukuk Fakültesi eğitim-öğretim programında yer
aldığı gibi idari ceza, idari tedbir ve idari icra gibi idari yaptırımlarla
uğraşan “İdari Yaptırımlar” dersinin Türkiye’nin hukuk fakülteleri ve
kamu yönetimi bölümlerine bağımsız bir ders olarak konulması gerekir.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 29, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 10 |