One of the provisions revealed by the sunnah, which is accepted as the second source of Islamic law, is the prohibition of tattooing, eyebrow plucking, and separating and thinning the teeth. The narrations conveying this prohibition can be found in almost all hadith books starting from 'Abd al-Razzak al-San'ānī's Musannaf. It is accepted that expressions such as "the Prophet forbade" and "the Prophet cursed", which are used to express the judgement of these acts, are used to declare the forbidden act. For this reason, the majority of jurists have argued that these acts are haram. Abdullah b. Mas'ûd, while narrating the forbidden of tattooing, eyebrow plucking, and separating and thinning the teeth, characterised these acts as changing Allah's creation. Most of the jurists accepted that this characterisation belonged to the Prophet and argued that the reason for the prohibition of these acts was "changing the creation of Allah". However, the fact that the acts in question are narrated in three different sentences in the hadith sources as "Allah cursed", "the Prophet cursed" and "Abdullah cursed" reveals the possibility that the characterisation of "changing the creation of Allah" belongs to Ibn Mas'ūd, not the Prophet. Considering that Ibn Mas'ūd was a Companion and that there is a difference of opinion among the sects regarding the acceptance of the opinions expressed by the Companions individually, the cause in question will cease to be mansūs.
Ibn Ashūr, citing the use of the word curse for the great sin and the fact that in Islamic law it is permissible in principle to perform some procedures on the body for beautification, stated that the cause of these acts may not be "changing what Allah has created". According to him, the reason for tattooing, eyebrow plucking, and separating and thinning the teeth is that these acts were symbols of unchaste women or idolatrous women during the jahiliyyah period. Ibn Ashūr's view is supported by some of al-Qarāfī's evaluations as well as some fatwas that these acts are permissible under certain conditions.
Since the ruling is based on the cause, the ruling will change according to the determination of the cause. If the cause is determined to be changing Allah's creation, then the prohibition on tattooing, eyebrow plucking, and separating and thinning the teeth will continue because of the continuation of the cause. If the cause is considered to be a symbol, then the continuation of the ruling will depend on whether these acts are signs of sin/sinners. If they are considered by the Muslim community at large to be a symbol of a particular sin(s), then they will be haram otherwise, they will be halal. The ruling on different types of tattoos will also change according to the reason determined. Accordingly, if the reason for the prohibition of these acts is considered to be changing Allah's creation, then decorations made on the skin with henna, dye and similar substances without being injected under the skin will be considered permissible. If the reason is considered to be that these acts are symbols of unchastity, it will be examined whether the figures drawn on the skin symbolise a certain sin/sinners. If these acts are perceived by the general Muslim community as a characteristic of superstitious beliefs and ideologies or as a sign of an act forbidden by Allah, they will be considered haram otherwise, they will be considered halal.
The wisdom of tattooing, eyebrow plucking, and separating and thinning the teeth varies according to the cause. If the reason is determined as changing Allah's creation, it is possible to determine the wisdom as harming health and deceiving people by hiding the truth. Since these acts are harmful to people's health and conceal the true age of those who do them, Shāri' has prohibited them on the grounds of changing Allah's creation. If we accept that the reason is that these acts are prohibited because they are symbols of sin/sinners, we can determine the wisdom as getting rid of being passive in the face of sin/sinners and preventing these acts from causing turmoil and unrest in society.
İslâm hukukunun ikinci kaynağı olarak kabul edilen sünnetin ortaya koyduğu hükümlerden biri de dövme yaptırmanın, kaş aldırmanın ve dişleri ayırıp inceltmenin yasaklanmasıdır. Bu yasağı aktaran rivâyetlere Abdurrazzak es-San'ânî'nin Musannef'inden başlayarak kutub-i sitte de dâhil olmak üzere hemen hemen bütün hadis kitaplarında rastlamak mümkündür. Bu fiillerin hükmünü ifade etmek için kullanılan "Rasûlullah (s.a.v) yasakladı" ve "Allah ve(ya) Rasûlullah lanetledi" gibi ifadeler bir fiilin haram olduğunu göstermektedir. Bu sebeple fakihlerin büyük çoğunluğu bu fiillerin haram olduğunu savunmuşlardır. Abdullah b. Mes'ûd, dövme yaptırmanın, kaş aldırmanın ve dişleri ayırıp inceltmenin haramlığını naklederken bu fiilleri Allah'ın yarattığını değiştirmek olarak nitelemiştir. Fakihlerin çoğu bu nitelemenin Hz. Peygamber'e ait olduğunu kabul etmiş ve bu fiillerin yasaklanma gerekçesinin "Allah'ın yarattığını değiştirmek" olduğunu savunmuşlardır. Ancak söz konusu fiillerin hadis kaynaklarında "Allah lanet etti", "Rasûlullah lanet etti" ve "Abdullah lanet etti" şeklinde üç farklı cümleyle rivâyet edilmesi, "Allah'ın yarattığını değiştirme" nitelemesinin Hz. Peygamber'e değil, İbn Mes'ûd'a ait olma ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. İbn Mes’ûd’un sahâbi olduğu ve sahâbinin bireysel olarak beyan ettiği görüşlerin kabulü hususunda mezhepler arasında görüş ayrılığı bulunduğu göz önünde bulundurulursa söz konusu illet mansûs olmaktan çıkacaktır.
İbn Âşûr, büyük günah için lanet kelimesinin kullanılmasını ve İslam hukukunda prensip olarak güzelleşme amacıyla vücut üzerinde bazı işlemlerin yapılmasının caiz olmasını gerekçe göstererek bu fiillerin illetinin "Allah'ın yarattığını değiştirmek" olamayabileceğini ifade etmiştir. Ona göre dövme yaptırmanın, kaş aldırmanın ve dişleri ayırıp inceltmenin illeti, bu eylemlerin cahiliye döneminde iffetsiz kadınların ya da putperest kadınların sembolleri olmasıdır. İbn Âşûr'un bu görüşü, Karâfî'nin bazı değerlendirmelerinin yanı sıra bu fiillerin belli şartlar altında caiz olduğuna dair bazı fetvaların verilmesi ile desteklenmektedir.
Hüküm illete dayalı olduğu için illetin belirlenmesine göre hüküm de değişecektir. Eğer illet Allah'ın yarattığını değiştirmek olarak belirlenirse, illetin devam etmesi sebebiyle dövme yaptırma, kaş aldırma ve dişleri ayırıp inceltme ile ilgili yasak da devam edecektir. İllet sembol olarak kabul edilirse, hükmün devam edip etmeyeceği, bu fiillerin günah/günahkârların alameti olup olmadığına bağlı olacaktır. Eğer bu fiiller Müslüman toplumun geneli tarafından belirli bir günahın/günahkârların sembolü olarak kabul edilirse haram, aksi takdirde helal kabul edilecektir. Belirlenen illete göre farklı dövme çeşitlerinin hükmü de değişecektir. Buna göre bu fiillerin yasaklanma illeti Allah'ın yarattığını değiştirmek olarak kabul edilirse, deri altına enjekte edilmeden kına, boya ve benzeri maddelerle deri üzerine yapılan süslemeler caiz kabul edilecektir. İlletin bu fiillerin iffetsizliğin sembolü olarak kabul edilmesi durumunda ise deri üzerine çizilen figürlerin belli bir günahı/günahkârları sembolize edip etmediği incelenecektir. Bu fiiller Müslüman toplumunun geneli tarafından batıl inanç ve ideolojilerin bir özelliği ya da Allah'ın yasakladığı bir eylemin alameti olarak algılanıyorsa haram, aksi takdirde helal kabul edilecektir.
Dövme yaptırmanın, kaş aldırmanın, dişleri ayırıp inceltmenin hikmeti illetine göre değişir. İllet Allah'ın yarattığını değiştirmek olarak belirlenirse, hikmeti de sağlığa zarar vermek ve gerçeği gizleyerek insanları kandırmak olarak zikretmek mümkündür. Bu fiiller insanların sağlığına zararlı olduğu ve bunları yapanların gerçek yaşlarını gizlediği için Şâri', Allah'ın yarattığını değiştirme gerekçesiyle bunları yasaklamıştır. İlletin bu fiillerin günahın/günahkârların sembolü olduğu için yasaklanması olduğunu kabul edersek, hikmeti günah/günahkârlar karşısında pasif duruma düşmekten kurtulmak ve bu fiillerin toplumda kargaşa ve huzursuzluğa yol açmasını engellemek olarak belirleyebiliriz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Early Pub Date | December 27, 2022 |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | November 15, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 13 Issue: 2 |
Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.