Dealing with the developmental stages of social changes and going to the roots of the effects of these transformations and changes is the main subject of historical sociology. The method of historical sociology for this purpose is the study of classical sociological works. In this study, we have tried to analyse the thesis of progressive history in terms of conceptual dichotomies and dualities. This is done in order to penetrate into the intellectual background of the birth of modern sociology on the European continent as an event and to analyse the system of meanings in this background. As we know, the idea of creating a new society in Europe is one of the main factors that crystallised the existence of modern sociology. In general, the idea of transformation and change depends on a philosophical understanding, which has emerged in the name of innovation in Europe. It can be said that the most powerful of the philosophical foundations of this idea is the philosophy of the Enlightenment, and the thesis of progressive history is one of the theses with high functionality in the transformation of that period. One of the aims of this article is to evaluate the strong relationship between the birth of sociology and the progressive historical thesis through the founding/leading names, and to reveal the intellectual codes and patterns of the developing course of sociology. In order to realise this aim, an attempt has been made to make historical sociology by considering the dichotomous and dualistic concepts in the theories of Auguste Comte, Emile Durkheim, Karl Marx, Max Weber and Herbert Spencer, who lived in the countries of France, Germany and England where sociology was born and went down in history as the founding names of sociology.
Tarihsel sosyolojinin esas mevzuu toplumsal dönüşüm ve değişimlerin gelişim safhalarını ele almak ve söz konusu dönüşüm ve değişimlerin oluşturduğu etkilerin kökenlerine inmektir. Bu amaçla klasik sosyoloji eserlerinin incelenmesi tarihsel sosyolojinin metodunu oluşturur. Bizler bu çalışmada bir olay olarak modern sosyolojinin Avrupa kıtasında doğmasının tarihsel oluşum bağlamlarına ve içinde filizlendiği toplumsal koşullara yön veren düşünsel arka planına nüfuz etme ve bu arka planda var olan anlam sistematiğini çözümleme adına ilerlemeci tarih tezini kavramsal dikotomiler ve dualiteler özelinde irdelemeye çalıştık. Malum olduğu üzere modern sosyolojinin varlığını billurlaştıran temel etkenlerden biri Avrupa’da yeni bir toplum yaratma fikridir. Avrupa’da yenilik adına ortaya çıkan dönüşüm ve değişim fikri ise genelde felsefi bir anlayışa bağlıdır. Denilebilir ki bu fikrin felsefi temellerinden en güçlü olanı Aydınlanma felsefesi olduğu gibi söz konusu felsefi tartışmalar içinde de ilerlemeci tarih tezi o dönemin dönüşümünde işlevselliği yüksek tezlerden biridir. Sosyolojinin doğuş seyri ile ilerlemeci tarih tezi arasındaki güçlü ilişkiyi kurucu babalar üzerinden değerlendirmek ve sosyolojide gelişim seyrinin düşünsel kod ve kalıplarını açığa çıkarmak bu makalenin amaçları arasındadır. Söz konusu amacı gerçekleştirme adına Sosyolojinin doğduğu Fransa, Almanya ve İngiltere topraklarında yaşamış ve sosyolojinin kurucu isimleri olarak tarihe geçen Auguste Comte, Emile Durkheim, Karl Marx ve Max Weber’in kuramlarındaki dikotomik ve dualitik kavramlar ele alınarak tarihsel sosyoloji yapılmaya çalışılmıştır.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2023 |
Submission Date | January 15, 2023 |
Acceptance Date | March 3, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 9 |
Mevzu – Journal of Social Sciences is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).