Abstract
Kültür yıllar boyunca harmanlanan ve gelişen bir kavramdır. Sahip olduğu özellikler nedeniyle oldukça kapsamlı olup, kültüre ait araştırmalar da son derece önemli hâle gelmiştir. Tarih boyunca Trakya ve Anadolu topraklarında birçok medeniyet yaşamıştır. Bu nedenle oluşan kültürel çeşitlilik neticesinde farklı inanışlar, ritüeller, kutlamalar ve gelenekler oluşmuştur. Kültürel miras ögelerinin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması oldukça önemlidir. Bu ögelere örnek olarak mimari yapılar, anıtlar, gelenekler, törenler, mutfak kültürleri, el sanatları, festivaller, ritüeller, inançlar, yaşam biçimleri sayılabilir. Nesilden nesile aktarılan sözlü kültür değerlerinin, zamanla kültürel miras ritüellerine dönüşmesi mümkündür. Trakya ve Balkan kültürünün sahip olduğu kültürel miras zenginliklerinden biri de Bocuk Kültürü-Bocuk Gecesi’dir. Bu çalışma kapsamında Bocuk Gecesi ele alınmıştır. Bocuk Gecesi hemen hemen tüm toplumlarda farklı şekillerde gerçekleştirilen bir ritüel hâline gelmiştir. “Bocuk”, korkulan bir varlık, yılın en soğuk gecesinde ortaya çıkan bir kadın, beyazlar içerisinde gezen bir yaratık şeklinde yorumlanmaktadır. Bu çalışmanın amacı Trakya bölgesi ile özdeşleştirilen ve toplumsal yaşamın kültürel dinamiklerinden biri hâline gelen Bocuk Gecesi’nin inanış içeriğinin, anlamının ve bu geceye ait ritüellerinin kayıt altına alınarak incelenmesi şeklinde belirlenmiştir. Bocuk fenomenine ilişkin bireysel algıların anlamlandırılması amacını güden çalışmada nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseni tercih edilmiştir. Deneyimlerin özüne ulaşabilmek ve katılımcıların yaşantı örüntülerine erişebilmek için Trakya bölgesinde yaşayan kişiler ile derinlemesine görüşmeler yapılmış ve elde edilen veriler betimleyici analize tabi tutulmuştur. Bulgulara göre Bocuk Gecesi inanışının kültürel içeriği “geleneksel kökeni yorumlama” ve “modern anlamı tanımlama” olarak iki temel tema altında toplanmıştır. Verilen cevaplar doğrultusunda Bocuk Gecesi’nde yapılan ritüellerin içerikleri de “benimsenmiş alışkanlıklar ve kutsallaştırılmış davranışlar” boyutlarına ayrılmıştır. Bocuk Gecesi ritüelinin kökeninin, Rumlar ve Türklerin birlikte yaşadıkları dönemlere kadar uzandığı görülmektedir. Günümüzde Bocuk Gecesi “kış aylarının sert gecesi, kış festivali, yerel cadılar bayramı, dışarı çıkılması yasak olan gece, ineklere ve çocuklara zarar verilen gece” olarak isimlendirilirken, bu gece “bolluk-bereketi çağırma ve yeni yılda kötülüklere karşı korunma sağlandığı gece” olarak da nesilden nesile aktarılmıştır. Bocuk Gecesi, yerel halka birçok fayda sağlamıştır. Elde edilen görüşme sonuçlarına göre; bu ritüelle birlikte bölge halkı ve esnafı, gerek yerel ürünler üreterek gerekse evlerini konaklama birimlerine dönüştürerek önemli bir ekonomik gelir elde etmeye başlamıştır. Sosyo-kültürel anlamda ise köyde de söz konusu gecede yapılan ritüeller sayesinde birliktelik sağlanmıştır. Ayrıca, Bocuk ritüeline ait toplumsal işlevin çözümlemeleri sonucunda Bocuk ritüelinin bölgede ekonomik gelişmeye, sosyo-kültürel yapıya, grup bilincine ve turizmin gelişimine katkı sağladığı ortaya çıkmıştır.