Türk dünyasında araştırmacılar tarafından bilinen Rüstemnâmeler İran edebiyatının Farsça söylenmiş ve yazılmış anlatı örnekleridir. Bu örneklerden Kitâb-ı Rüstemnâme-i Türkî Türkçeye tercüme edilmiştir. Eser üzerinde yapılmış herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmada Kazakistan Bilimler Akademisi Kütüphanesi (Ğılım Ordası) Nadir ve Yazma Eserler Bölümünde bulunan Arap harfli tek nüsha üzerinde bir inceleme yapılarak muhtevası bakımından oldukça zengin olan eserin özgün yönlerinin belirlenerek anlatılması amaçlanmaktadır. Türklerin geçmişten günümüze sahip oldukları dinî inançları, geniş bir coğrafyada varlık gösterirken karşılaştıkları toplulukların dinî inançları ve kültürlerinden gelen unsurları harmanladıkları ve ortaya çıkardıkları mitolojik öğeler masallarda, efsanelerde, destanlarda kendini gösterir. Yazının henüz bulunmadığı dönemlerdeki sözlü edebiyat ürünleri arasında önemli bir yeri olan destanlar ulusların hayatında büyük yankılar uyandıran tarihî, toplumsal olayların anlatıldığı kültürel unsurlarla bezenmiş, kahramanları ve varlıklarının olağanüstülükleriyle mitolojik özellik kazanmış uzun manzum veya mensur eserlerdir. Türk dünyasının geniş sahasında İran edebiyatının en önemli manzum eserlerinden biri olan Şehnâme, eski İran efsaneleri üzerine kurulu bir destan örneğidir. Firdevsî tarih öncesi zamanlardan başlayarak eski İran krallarını anlatırken ana tema Rostam (Rüstem), Esfandiâr ve Afrâsiyâb gibi kahramanlar ve kötü karakterler etrafında şekillenir. İran edebiyatında Şehnâme’de bahsi geçen kahramanların olağanüstülüklerinin anlatıldığı başka eserlere de rastlamak mümkündür. Kitâb-ı Rüstemnâme-i Türkî de bu anlatı örneklerinden biridir. Adını Şehnâme’nin efsanevî kahramanı Zâl oğlu Rüstem’den alır. Nakkal (hikâyeciler-anlatıcılar) tarafından anlatılan kahramanlık hikâyelerinde Rüstem’in kahramanlıklarının yanı sıra olağanüstü özellikleri ile varlıklar da yerini alır. Varlıklar bu eserde dünya mitolojilerinde olduğu gibi, iyi-kötü, güzel-çirkin, güçlü-güçsüz, bilinen-bilinmeyen gibi karşıtlıklarla nitelendirilir. Rüstem’in doğumunda Zâl’a kanadındaki bir tüyü kopararak yardım eden Simurg’dan başlamak üzere, hızla büyüyüp sütten kesildikten hemen sonra ekmek ve et yemeye başlaması, birçok yetişkinden bile çok yemek yemesi, çok küçük yaşta olmasına rağmen boyunun çok uzun olması, güçlü kuvvetli bir pehlivanı andıran cüssesi, korkusuzluğu, fillerle mücadelesi, devleri tek başına öldürmesi gibi pek çok kahramanlığı Rüstemnâme’de yerini alır. Diğer bir husus Rüstem’in olağanüstü özelliklere sahip koruyucu giysisi babr-ı beyân’dır. Şehnâme’de giysi adı olarak yer almış ancak Rüstem’in Babr-ı Beyân’la Savaşması hikâyesinden ve galibiyetinden sonra kendisine ondan zırh yapmasından bahsedilmemiştir. Son olarak da Şehnâme’nin başka nüshalarında yer almayan pek çok araştırmacı tarafından Firdevsî’den sonra el yazma nüshalara eklendiği düşünülen Kok-e Kuhzad ile Rüstem’in Savaşı konusu üzerinde durulmaya değerdir. Başlı başına bir araştırma konusu olan ana karakter Rüstem’le ilgili bu hususlar detaylarıyla başka bir çalışmada ele alınacaktır. Karakterleri bakımından kötü, insanoğlu için tehdit unsuru olan, iri ve çirkin olarak tasvir edilen devlerden bazıları Şehnâme’de yer almazken bu Rüstemnâmede mevcuttur. Bu çalışmada Türk destan geleneğinde sıkça rastlanan dev motifinin konu edinilen eserdeki yansımaları değerlendirilecektir.
Rüstemnâmes, which are known by researchers in the Turkish world, are the examples of Persian literature. Kitâb-ı Rüstemnâme-i Türkî has been translated into Turkish from these examples. No study was found on the work. It is aimed to determine and explain the original aspects of the work, which is very rich in terms of content. For this reason, a single copy with Arabic letters in the Rare and Manuscripts Department of the Library of the Kazakh Academy of Sciences (Ghilim Ordası) has been studied. The religious beliefs of Turks from past to the present, the religious beliefs of communities they encountered as making their presence felt in a wide geography, and the mythological elements that they blended and revealed from their cultures show themselves in tales, legends and epics. Epics, having an important place among the oral literature products in the period when writing was not yet invented, are long verse or prose works that have gained a mythological feature with their heroes and the extraordinariness of their existence, adorned with cultural elements in which historical and social events are told that have great repercussions in the lives of nations. Turkish mythology is very rich in terms of epics. Shahnameh, one of the most important poetic works of Iranian literature in the wide field of the Turkish world, is an example of an epic based on ancient Iranian legends. Starting from prehistoric times, Ferdowsi's main theme is shaped around heroes and criminals such as Rostam (Rüstem), Esfandiâr and Afrâsiyâb. It is possible to come across other works in Iranian literature that describe the extraordinariness of the heroes mentioned in the Shahnameh. Kitâb-ı Rüstemnâme-i Türkî is one of the examples of this narrative. It takes its name from the legendary hero of Shahnameh, Rüstem, son of Zâl. In the heroic stories told by Nakkal (storytellers-narrators), besides Rüstem's heroism, beings with their extraordinary characteristics also take their place. In this work, as in world mythologies, beings are characterized by contrasts such as good-bad, beautiful-ugly, strong-weak, known-unknown. Starting with Simurg, who helped Zâl at the birth of Rüstem by plucking a feather from his wing, he started to eat bread and meat right after he grew up quickly and was weaned, he ate more food than many adults, he was very tall despite being very young, he was strong and strong. Many of his miracles, such as his size resembling a wrestler, his fearlessness, his struggle with elephants, and his killing giants all by himself, take their place in Rüstemnâme. Another issue is the babr-e beyân, Rüstem's protective clothing with extraordinary features. It is mentioned as a name of clothing in the Shahnameh, but the story of Rüstem's War with Babr-e Beyân and his making himself armor after his victory is not mentioned. Finally, it is worth dwelling on the subject of the Battle of Kok-e Kuhzad and Rüstem, which is thought to have been added to the manuscripts after Firdevsi by many researchers, who are not included in other copies of the Shahnameh. These issues about the main character Rüstem, which is a research topic in itself, will be dis-cussed in detail in another study. While some of the giants, who are described as bad in terms of their characters, threatening to human beings, large and ugly, are not in the Shahnameh, they are in this Rüstemname. In this study, the reflections of the giant motif, which is frequently encountered in the Turkish epic tradition, in the subject work will be evaluated.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Folklore |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | April 4, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 18 Issue: 137 |
Millî Folklor is licensed under a Attribution-NonCommercial 4.0 International license https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/