Anadolu belki de dünyadaki en zengin kültürel çeşitliliğe sahip toprak parçasıdır ve pek çok uygarlığın doğuşuna ve batışına ev sahipliği yapmıştır. Topraklarımızın altında yatan bu kültürel zenginlik dünyanın, özellikle de Batı dünyasının Anadolu‟ya olan ilgisini her daim canlı tutmuştur. Batı‟da Winckelmann ile başlayan arkeoloji tutkusu hızla Anadolu‟ya uzanmış ve 19. yüzyıl Anadolusu‟nun pek çok ören yeri Batılı araştırmacı seyyahlar tarafından belgelenmiştir. Tabi bu dönemde pek çok tarihî eser, yeterli bir eski eserler kanunu bulunmadığından çeşitli şekillerde kaybedilmiştir. Bu problemin çözümü için en büyük adımı atan Osman Hamdi Bey, bu önemli atılımlarından hemen sonra 1910 yılında vefat etmiş ve vefatından 4 yıl sonra I. Dünya Savaşı patlak vermiştir. 1871‟de H. Schliemann tarafından Troia (Hisarlık)‟da başlatılan ve Anadolu tarihindeki ilk kazı olan Troia kazısı da dahil olmak üzere Avrupalı araştırmacıların başlattığı pek çok kazı, I. Dünya Savaşı‟nın başlamasıyla kesintiye uğramıştır. 1914-1919 yılları arasında kayıtlarda ciddi bir boşluk göze çarpmaktadır. Ayrıca bahsi geçen dönemde, bugün İstanbul Arkeoloji Müzeleri‟nin bir bölümünü oluşturan, Eski Şark Eserleri Müzesi adıyla bildiğimiz ve eskiden okul (Sanayi-i Nefîse Mekteb-i Âlîsi) olarak kullanılmakta olan binanın 1917 yılında müzeye dönüştürülmesi dikkate değer bir gelişmedir. Bu çalışmada, I. Dünya Savaşı esnasında, Anadolu‟daki ören yerlerinin ve buralarda yapılan kazı çalışmaları- nın durumu ortaya konulduktan sonra, Osmanlı Hükûmeti‟nin eski eserler konusundaki tutumu ve dünyanın yaşamış olduğu ilk büyük savaşın Anadolu‟da yol açtığı arkeolojik ve tarihsel sonuçlar incelenmiştir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 7 Sayı: 2 |
Adres: Akdeniz İnsani Bilimler Dergisi Akdeniz Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi 07058 Kampüs, Antalya / TÜRKİYE | E-Posta: mjh@akdeniz.edu.tr |