Contemporary life-writing, exercised within various cultural, political and ethnic backgrounds, have made questionable authenticity and referentiality in respect to the collapse of the monumental notion of the wholeness of the self. Likewise, in his trilogy of fictionalized autobiography, J. M. Coetzee indulged in homo-diegetic experiments based upon the transitivity between the autobiographical mode and fictional discourse. The alternation of conflictual identities and the fluctuating identity models in Boyhood (1997) and Youth (2002), which are third person narratives, underscores the auto-biographer’s protean selves. The last in the trilogy, Summertime (2009), is in the form of a collaborative project of biography after Coetzee’s fictitious death conducted by a fictitious biographer and five interviewees accounting for different segments of his life. This study aims to examine the interplay between the auto-biographer’s multifarious subject positions and the multiplicity of discursive modes employed in Coetzee’s trilogy. Subsequently, the ethics of representing the other will be evaluated from the perspective of representing the self-as-the-other. That Coetzee ends up being reduced to partial and provisional appearances in the life-stories of the others implies that his overall project targets a gradual self-diminishment, instead of reaching towards a gratifying portrait of self-realization.
Farklı kültürel, siyasal ve etnik bağlamlarda üretilen biçimleriyle çağdaş yaşam öyküsü yazını, benliğin somut ve yekpare bütünlüğü gibi muazzam bir düşüncenin çözülmesine binaen, özgünlük ve göndergesellik kavramlarını sorunlu hale getirmiştir. Kurgusal otobiyografi üçlemesinde J. M. Coetzee, benzer biçimde, otobiyografik anlatım ve kurgusal söylem arasındaki geçişkenlik imkânından hareketle benliğin temsiline dair anlatısal deneylere girişmektedir. Her ikisi de üçüncü tekil şahıs anlatısı olarak kaleme alınmış olan Boyhood [Çocukluk] (1997) ve Youth [Gençlik] (2002) adlı eserlerde sürekli dönüşen ve hatta çelişen kimlik modellerinin sırayla birbirini izlemesi otobiyografik öznenin benliğindeki değişken veçhelere vurgu yapar. Üçlemenin son eseri olan Summertime [Yaz Mevsimi] (2009), Coetzee’nin muhayyel ölümünün ardından kendisi de kurmaca olan bir biyografi yazarının Coetzee’nin hayatının farklı kesitlerine ait beş farklı kişi ile görüşmek suretiyle yürüttüğü ortak bir biyografi projesi biçiminde tasarlanmıştır. Bu çalışma Coetzee’nin üçlemesinde görülen otobiyografik öznenin muhtelif konumlarıyla çeşitli söylem biçimleri arasındaki karşılıklı etkileşimi incelemeyi hedeflemektedir. Bunu takiben, ‘öteki’nin yazınsal temsilindeki etik boyut otobiyografik öznenin kendisini bir başkası olarak temsil etmesi açısından ele alınacaktır. Coetzee’nin başkalarının yaşam öykülerinde kısmi ve geçici tezahürleriyle resmedilme durumuna düşmesi üçlemenin genel projesi çerçevesinde tatminkâr bir kendini gerçekleştirme sürecinden ziyade öznenin bütünlüğünün aşama aşama seyrelerek yok olmasına işaret eder.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Translation and Interpretation Studies, British and Irish Language, Literature and Culture |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 3 Issue: 1 |
Adres: Akdeniz İnsani Bilimler Dergisi Akdeniz Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi 07058 Kampüs, Antalya / TÜRKİYE | E-Posta: mjh@akdeniz.edu.tr |