Türkiye Selçuklu Devleti tarihinde önemli bir yer tutan Sultan II. Gıyâseddin Keyhusrev’in eşi Gürcü Hatun Tamara, Gürcistan Kraliçesi Rusudan’ın kızıdır. Kraliçe Rusudan, 1223 yılında tahta çıkmış, aynı yıl Gürcistan dışından bir evlilik yapmak isteyip Selçuklu hanedanlığına mensup Erzurum Hâkimi Mugîseddin Tuğrulşâh’ın oğlu ile nikâh kıymıştır. Kraliçe Rusudan’ın Selçuklu şehzadesi ile yaptığı bu evlilikten David isimli bir oğlu ile Tamara isimli bir kızı dünyaya gelmiştir. Sultan Alâeddin Keykubat döneminde Gürcüler üzerine gönderilen Kemâleddin Kâmyar’ın karşısında tutunamayacağını anlayan Kraliçe Rusudan, sulh teklif ederek Türk bir babadan olan kızı Tamara’nın Sultan Alâeddin’in oğlu Gıyâseddin ile evlenmesini kabul etmiş ve bu sefer sonrası Gıyâseddin ile Tamara nişanlanmıştır. Sultan II. Gıyâseddin, Selçuklu tahtına oturduktan sonra Şehâbeddin Kirmânî’yi büyük bir düğün alayı ile Gürcistan’a göndererek nişanlısını Konya’ya getirtip evlenmiştir. Türkiye Selçuklu merkezine gelirken Hristiyan inancına haiz kutsal gördüğü bütün mukaddes eşyalarını yanında getiren Gürcü Hatun, kısa zaman sonra Konya’nın mistik havasından etkilenerek Müslümanlığı kabul edip Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin müridesi olmuştur. Türkiye Selçuklu Devleti’nin Moğolların tahakküme girdiği bu dönemde devlet merkezinde Sultan’a ziyadesiyle tesir ederek siyasi hayatta gücünü ve nüfuzu her daim kullanmış olan Gürcü Hatun Tamara’nın evliliği, hayatı ve Sultan üzerindeki etkisi, Selçuklu, Gürcü ve Ermeni kaynakları kullanılarak bu çalışmada ele alınacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | April 14, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 13 Issue: 33 |
.