1991 yılında bağımsızlıklarını kazanan eski Sovyet Cumhuriyetleri Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan zor bir ikilemle karşı karşıya kaldı. Önce Çarlık ardından da Sovyet hâkimiyetini yaşayan Türkistan devletleri için bağımsızlık sonrasında tarihlerini yeniden kaleme alma meselesi gündeme gelmeye başladı. Kitabın önsözünde belirtildiği üzere her iki dönemdeki Rus hâkimiyeti bu devletler açısından bir baskı ve halkların küçük düşürülmesi ya da tam tersine bir ilerleme, gelişim ve dünya medeniyetine katılım dönemi olarak mı algılandı? Son on yıldır bu iki farklı tutum arasındaki uçurum büyük bir hızla büyüdü. Muhtelif yönleriyle tanıtmaya çalışacağımız bu kitapta Rus tarihçiler, klişeleri aşmak gayesinde olduklarını belirtmektedirler. Bu objektifliklerini de bir taraftan Rusya’nın bu topraklarda gelişime ön ayak olduğunu diğer taraftan da tüm eksiklikleri görerek değerlendirdiklerini belirterek açıklamışlardır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | October 20, 2015 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 1 Issue: 2 |
MUJOT publishes scientific studies such as research articles, review articles; historiographic studies, archival and monographic source publications, scholarly translation and transcriptions, bibliography and chronologies, book and thesis reviews, interviews and obituary studies along with announcements about related subjects about Turkic World particularly in the fields of language, culture, literature, history, folklore, geography and art.