Osmanlı devleti bütçesinde mukataa gelirleri, cizye ve avârız gelirleri ile birlikte
üç önemli kaynaktan biridir. XVII. ve XVIII yüzyıl arasında, bütçe içinde mukataa
gelirlerinin payı %24’ten %57’ye kadar değişmiştir. Mukataa, bir işletme olabileceği
gibi gelirlerin tahsili için oluşturulmuş bir kuruluştur. Konusu bir işletmeye tasarruf
veya bazı resim ve harçların, vergilerin tahsil hakkı olabilir. Mukataa, devlete ait bir
kısım vergi ve resimlerin belirli bir meblağ karşılığında iltizama verilmesi anlamından
zamanla “iltizamın konusu olan vergi birimi” anlamına doğru kaymıştır.
Her bir mukataa, ne kadar gelir getireceği ayrı bir birim olarak dönem başında
tahmin edilen ve maliyenin defterlerine kaydedilen bir gelir kaynağıdır. Bunların çoğu
belirli bir iltizam sistemi çerçevesinde tahvil adı verilen ve genelde 1 ila 3 yıl arasında
değişen bir zaman diliminde ve bir sözleşme ile özel kişilere ihale edilmiştir. Genel
olarak mukataa haline getirilen işletme vergi veya resim tahsil işi tahvil adı verilen üç
yıllık bir süre için açık arttırma ile iltizâma verilmiştir. Müzâyede işleminden sonra
mültezim ile devlet arasında bir sözleşme yapılmış. Her iki taraf tarafın talep ve
taahhütleri tek tek belirtilmiştir.
XVII. yüzyıl sonunda genel olarak mukataalar verimsizleşmiş, gelir tahsil
edilemez duruma gelmiş ve iltizama alacak talip bulunamamıştır. Buna uzun savaş
yılları nedeniyle masrafların artması da eklenince 1695’te mukataaların ömür boyu
iltizamların geçerli olduğu Mısır’a nisbeten yakın olan Şam, Halep, Diyarbakır, Mardin,
Adana, Malatya, Ayıntab, Tokat bölgelerinde “malikâne” sistemi yürürlüğe konmuştur.
Osmanlı mukataa sisteminde muhasebe çok önemli bir işleve sahiptir.
Devlet muhasebesi tahakkuk esasına göre tutulmuştur. Yıl başında
yükümlüye ödeyeceği vergi tutarı bildirilmiş, yıl içinde belli aralıklarla bu tutar tahsil
edilince yıl başındaki borçlanmadan düşülmüştür. Mültezim, sözleşmesindeki tutar
kadar devlete borçlanmıştır. Sözleşme süresince kendi ücretini o yerin gelirinden kesip
kalanı devlete ödemiştir. Devlet muhasebesi sözleşmede yazılı tutar kadar mültezimi
borçlandırmış. Para tahsil edildikçe borcundan düşülmüştür.
Bursa Mukataa departmanı, Anadolu defterdarına bağlı bir muhasebe
bürosudur. Büronun denetlediği gelirler daha çok damga resmi, mizan-ı harir (ipek
kapanı), tuzla, amme ve hassa beytülmalı, pazar bacı, kasap zararı (kasabiyye) ve
gümrük gelirlerinden oluşmuştur.
Bu çalışmanın konusunu Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde Maliye’den
Müdevver Defterler Serisi içindeki 311 numaralı bir muhasebe defteri oluşturmuştur.
Bu muhasebe defterinde, devletin Bursa’daki gelir kaynaklarının yani mukataa
gelirlerinin Hicri 1012,1013 ve 1014 / Miladi 1603,1604 ve 1605 yılları tahsilât durumu
rapor edilmiştir. Kayıtlar merdiven yöntemi ve siyakât yazısı ile tutulmuştur. Bu
kayıtların kontrolü için kimi zaman özel incelemeler yapılmıştır. Bu muhasebe kaydı
da defterdara sunulmak üzere hazırlanmış özel bir denetim raporu niteliğindedir.
The mukataa incomes is one of three major sources of revenues in Ottoman
State’s budget. The others revenues are jizya (poll taxes) and avarız (extra ordinary
wartime taxes). The share of the mukataa revenues in the budget ranged from 24 to
57 percent during the 17 th and 18 th centuries. Mukataa, could be an economic unit
besides an organization for tax farming. The subject of mukataa had been to use and
operate of a business or right to receive some taxes, duties and charges. Mukataa’s
semantic shifts from tax farm to tax unit of subject of the tax farming.
Each mukataa is the main source of revenues which estimated its income
as a different unit and recorded at financial books. The state revenues divided into
smaller revenue portions whose collection was farmed out to individuals for a mutually
agreed upon price. Generally mukataas are given to iltizam with an auction for 3 years
that is named as tahvil. The agrement had been done with the state and the tacksman.
The demands and obligations of both sides are written on the contract.
The mukataas become acarpous, the revenues hadn’t collected and the
canditates couldn’t be find for tax farming end of the 17 th century. Furthermore
exorbitant expenses had added with the long war years. The system of malikâne has
been introduced by the Ottoman Goverment in 1695. In this system had initiated the
practice of life-long tax farms.
The accounting has a major role in Ottoman mukataa system. The state’s
accounting has been recorded with the accrual basis. The amount that must be paid
by obligator is informed at the beginning of the year. When the amount was collected
periodical, this amount was reducted from loan at the beginning of the year. Mültezim,
was in dept about in his agreement to the state. Mültezim, had paid to state while
reducing his own wage during the agreement. The state’s accounting has been
debited the mültezim on written amount. When the money collected, it was deduct
from his debt.
Bursa Mukataası which is an accounting department that is related to Anadolu
Defterdarı. The revenues that are audited by this department are stamp duties, the silk
market taxes (mizan-ı harir), saltern, amme and hassa beytülmalı, pazar bacı, damage
of butcher (kasabiyye) and custom revenues.
The subject of this paper is an accounting book in the Prime Minister’s
Archive from the serial of Maliye’den Müdevver Defterler with the number of 311. The
collection’s condition of the state revenues in other words mukataa incomes in Bursa
is reported in Hijri 1012,1013, 1014 / Ad 1603,1604,1605 years. The records are
kept in the Merdiven Method and written with Siyaqat writing. Sometimes it has been
checked specific research for controlling records. This records of accounting have a
caracteristic of a special audit report.
Other ID | JA58BV99RP |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Issue: 7 - Issue: 7 |