Max Weber’in sıklıkla başvurulan “belirli bir toprakta meşru fiziki güç kullanma tekelini elinde tutan insan topluluğu” şeklindeki devlet tanımında verili bölgede meşru güç kullanma hakkına sahip, sürekli hâkimiyeti sağlamaya çalışan insan topluluğu ile kastedilen ‘zorunlu politik örgütün’ idari personelidir. Bunlar genel olarak coğrafi bir ayırımla ordu ve polis şeklinde var olmaktadır. Ancak devlet belirli durumlarda güç tekelini geleneksel zor aygıtları dışındaki farklı bir yapıda örgütleyebilmektedir. Yasal dayanağını 1924 tarih ve 442 sayılı Köy Kanunu’ndan alan geçici köy koruculuğu sistemi de devletin düzeni korumak için kırsalda diğer aygıtlarından (polis, ordu, jandarma) farklı olarak örgütlediği bir zor aracı olarak 1985’te oluşturulmuştur. Köy koruculuğu 1924’te devletin güvenlik aygıtlarının her bölgede bulunmaması nedeniyle olası tehlikeye karşı köylüyü korumak için uygulanmıştır. Geçici köy koruculuğu sistemi hukuken ve uygulama açısından köy koruculuğu uygulamasından farklı olarak sürekli bir tehlike durumuna karşı yerel halkın kendilerini korumaları için geliştirilmiş bir önlemdir. Her ne kadar tarihsel bir deneyimden faydalanılsa da geçici köy koruculuğunun oluşturulma nedeni benzeri yapıların bulunduğu diğer ülke pratiklerine daha yakındır. Bu çalışma geçici köy koruculuğu politikasını analiz etmeyi amaçlamaktadır. Yapılan analizde Türkiye’de görece yeni gelişmekte olan kamu politikası disiplini bağlamında süreç model esas alınmıştır. Süreç model belirli bir kamu politikasının aşamalarına ayırarak analiz edilmesine olanak vermektedir. Literatürde politikanın kaç aşamada inceleneceği ile ilgili farklı öngörüler bulunmaktadır. Çalışmada ele alınan politika için; geçici köy koruculuğu politikasını doğuran sorunun ortaya çıkışı, çözümün üretilmesi, politikanın uygulanması ve değerlendirilmesi aşamaları şeklinde dört aşamalı bir çözümleme yapılmıştır. Geçici köy koruculuğu politikası olağan zor aygıtlarının etkili olmadığı köylerde ortaya çıkan güvenlik açığının yerel halkı silahlandırarak kapatılması amacıyla oluşturulmuştur. İlk yıllarda amaca uygun bir şekilde ve köylülere çeşitli imtiyazlar sağlanarak büyüyen koruculuk sisteminde 1990’lı yıllarda, PKK’nın artan faaliyetlerine paralel olarak çözülmeler başlamıştır. İlk uygulandığı dönemde rıza esaslı gelişen politika 1990’lı yıllarda birçok olumsuzluğa neden olmuştur. Devlet açısından bu dönemde geçici köy koruculuğu sistemi, köylünün korunmasından çok devlete bağlılığın göstergesi olmuştur. 2000’li yıllarda Devlet ve PKK arasındaki çatışmanın yumuşaması paralelinde koruculuk politikasının kaldırılması sıklıkla gündeme gelmiştir. Bu dönemde korucu alımı uzun süre kesintiye uğramış ve ağırlıklı olarak sistem içindeki korucuların haklarında iyileştirmelere gidilmiştir. Geçici köy koruculuğu politikası birtakım başarılar elde etmişse de politikanın uygulanma aşamasında ortaya çıkardığı olumsuzluklar, sistem içindeki korucuların neden olduğu hak ihlalleri ve kendilerinin bir kamu görevlisinin sahip olduğu asgari haklardan yoksun olması nedenleriyle değerlendirildiğinde başarısız bir politikadır. Bunun yanı sıra zayıf bir hukuki temele dayandığı, fiili uygulamaların ağır bastığı ve içerisinde gizlilikleri barındıran olağan dışı bir politika olduğu sonucuna varılmıştır. Oluşturulma amacı olan kamu yararını sağlama işlevinin aksi sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Yapılan değerlendirmelerde başarısızlığı nedeniyle sıklıkla eleştirilen politika devlet ve korucular açısından ağırlıklı olarak ‘güvenlik’ ve ‘istihdam’ temelinde savunularak sürdürülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makale /Articles |
Authors | |
Publication Date | December 19, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 39 Issue: 4 |