Abstract
Vajinitler jinekoloji polikliniklerinde en sık karşılaşılan tanılardan biri olup, çoğunlukla enfeksiyöz kaynaklıdır. Çalışmamızda; jinekoloji polikliniklerine vajinal akıntı şikayeti ile başvuran hastalardan alınan vajinal sürüntü örneklerinin, mikrobiyolojik değerlendirme sonuçlarının ve etiyolojide rol alan mikroorganizmaların değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Ocak-Haziran 2019 tarihleri arasında hastanemiz jinekoloji polikliniklerinde vajinit ön tanısı konulan 290 hastadan alınan 305 vajinal sürüntü örneği çalışmaya dahil edildi. Örneklerin mikroskobik inceleme ve kültür sonuçları klinik mikrobiyoloji laboratuvar kayıtlarından retrospektif olarak değerlendirildi. Vaginal sürüntü kültürleri; %5 koyun kanlı agar, Çikolata agar, MacConcey agar, Sabouraud Dextroz agar besiyerlerine ekilerek, gram boyamaları ve direkt mikroskobik incelemeleri yapıldı. Plaklar 48-72 saat süre ile 37°C’de inkübe edildi. Üreyen mikroorganizmaların identifikasyonu ve antibiyogramı için VITEK 2 Compact® (bioMeriéux, Marcy l’Etoile, Fransa) otomatize sistemi kullanıldı. Hastaların ortalama yaşı 35.1±10.3 (18-84) olup, mikroorganizma üremesi saptanan örnek sayısı 131 (%42.9)’di ve bunların 84(%64.1)’ünde Candida albicans’ın etken olduğu belirlendi. Hastalar premenopozal ve postmenopozal (<45 yaş ve ≥45 yaş) olarak gruplandırıldı. Premenopozal grupta vajinal sürüntü örneği kültüründe üreme oranı (118/131), C. albicans üreme oranı (81/131) bakteriyel vajinoz ile ilişkili bulgular (25/262) daha fazla oranda belirlendi. Mikroskopik incelemede Trichomonas vaginalis saptanan hastaların tamamı premenopozal gruptaydı. Buna mukabil postmenopozal grupta ise, bakteriyel üreme oranı (10/13) daha fazlaydı. İzole edilen gram-pozitif bakterilerde ampisilin, penisilin ve gentamisin direnci saptanmadı. Gram-negatif bakterilerde ise karbapenemler ve gentamisine karşı direnç saptanmazken, diğer antibiyotiklere olan duyarlılık %47.2-97.2 arasında değişti. Çalışmamızda tüm hasta popülasyonu değerlendirildiğinde izole edilen en sık etken C. albicans’tır. Ancak postmenopozal grupta bakteriyel etkenlerin ön plana geçtiği, premenopozal grupta ise; literatürle uyumlu olarak Candida’ların daha sık vajinit etkeni olduğu belirlenmiştir.