Neredeyse herkes hayatında bir kez Aspirin kullanmıştır. Salisilin (Bark of Willow) 1700’lerin başında
bilinmekle birlikte, onun ağrı kesici, ateş düşürücü özelliği çok daha öncelerden bilinmekteydi. 1870
yılında Profesör Von Necki Salisilin’in insan bedeninde “salisilik aside” dönüştürüldüğünü, ağrı ve
ateş üzerinde rahatlatıcı bir etki yapsa da ciddi ağız ve mide şikâyetlerine neden olduğunu yazdı.
Sodyum salisilat 1875’lerde hastalarda denenmesi için doktorlara verildi. Ağrı ve ateş üzerinde
etkiliydi ancak kullananlar tadının berbat olduğunu dile getirmekteydi. 1897’de Felix Hoffman bu
maddeyi tedavi amaçlı üretmeyi başardı. Salisilik asiti, Asetil salisilik asite (ASA) çevirdi. 1898’de
Bayer Aspirin için patent aldı ve klinik denemeler başlatıldı. Başlangıçta sadece Almanya’da reçete
ile satılırken 1915’ten sonra 20’li paketler halinde piyasaya sürüldü. 1970’lere kadar herkesin bildiği
ancak bir türlü anlayamadığı Aspirinin insan vücudundaki etkilerinin araştırılması hız kazandı.
Aspirinin prostaglandinlerin yapımını engellediği 1971 yılında İngiliz farmakolog Profesör John Vane
tarafından açıklandı. Bu buluş sahibine 1982 yılında Nobel Ödülü getirdi. Bulgular Aspirin üzerinde
yapılan çalışmaları tetikledi.
Bu çalışmada her geçen gün yeni bir hastalığa iyi geldiği söylenen Aspirinin Eski uygarlıklardaki serüveni
dile getirilmeye çalışılmıştır. Eski Mezopotamya Tabletlerinde, Mısır Papiruslarında, Hipocrates’in
eserlerinde doğanın hizmetkârı söğüt ağacı yaprakları ağrı kesici olarak kullanılmaktaydı. Celsus ve
Dioscorides de söğüt yapraklarının iyileştirici gücünü anlatan kayıtlar oluşturdu. Galen’e göre söğüt
zaten uygar dünyada kullanılan bir ilaç haline gelmişti. Ortaçağ ve Rönesans’ta sıtma tedavisi için
denendi. Avrupa’nın bazı bölgelerinde ilaç olarak kullanılsa da kullanım şekli ve etkileri konusunda
kafa karışıklığı olduğu yazıldı. Aspirin kendiliğinden değil, bilimsel keşifler, sezgisel akıl yürütmeler,
sıra dışı bilimsel dehaların katkısı ile hayatımıza girdi. Her derde deva olarak hep başucumuzda kaldı.
It is no doubt that almost everybody has used Aspirin at least once in his /her lifetime. Although
Salisilin (bark of willow) was known to have painkilling and antipyretic effects since earlier times, the
official declaration of these effects dates back to early 1700s. In 1870, Prof. Von Necki, in his article,
stated that Salisilin is resolved into salicylic acid in the body and that although it has a pain-relieving
and antipyretic effect, it causes serious problems in the mouth and stomach. Sodium salicylate was
given to doctors to test on patients in 1875. It was effective for pain and fever; however it was
reported to have terrible taste. In 1897, Felix Hoffman succeeded in producing this substance in
laboratory environment for treatment purposes by transforming salicylic acid into Acetyl salicylic
acid (ASA). Bayer, a large medicine company in Germany, took the patent for “Aspirin” in 1898
and initiated clinical experiments. At first, it was marketed only in Germany on prescription, later
20-tablet packs were produced for the international market. Increasing its popularity worldwide
until 1970, Aspirin was extensively researched in 1970s and 80s in terms of its effects on human
body. In 1971, British pharmacologist Prof. John Vane found that Aspirin prevented the production
of prostaglandins, which brought him Nobel Prize in 1982. These findings triggered further studies
conducted on Aspirin.
The study examines the history of Aspirin in ancient civilizations as a medicine found to be effective
even in treating newly discovered illnesses.
According to ancient Mesopotamian clay tablets, Egyptian papyruses and the works of Hippocrates,
the leaves of willow tree, the miracle of nature, were long used as painkillers. Similarly, Celsus and
Dioscorides mentioned about the healing power of willow tree leaves in their works. According to
Galen, willow tree has become a medicine used worldwide in the modern world. It was also tested
for malaria treatment during the Middle Age and Renaissance. Although it was used as a medicine in
some parts of Europe, people were reported to feel confused about its effects and dosage.
It is clear that Aspirin has been a part of medical practices in today’s world not through a series of
coincidences but through a series of discoveries and intuitive reasoning as well the contributions of
extraordinary science geniuses.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Lokman Hekim Journal 2013; Supplement |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Periodical scientific publication of Mersin University School of Medicine. Can not be cited without reference. Responsibility of the articles belong to the authors
Ayşegül Tuğuz
from composition of İlter Uzel named “Dioscorides and his Student
Address
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Çiftlikköy Kampüsü
Yenişehir / Mersin