Regeneration of periodontal tissue is a primary goal of periodontal treatment. Periodontal regeneration approaches are widely used in the treatment of intraosseous defects. However, the success of these techniques depends on many factors, including surgical considerations. Failures in wound closure in the interdental region, which are surgical factors, have led to the development of papilla preservation techniques. The entire papilla preservation technique (EPP) maintains the integrity of the papilla associated with the defect. This technique stabilizes the blood clot with intact gingiva, preventing wound exposure and contamination.
EPP is performed in intra-osseous defects through a short buccal vertical incision, without incising the papilla of the involved tooth. A full-thickness buccal flap is lifted from the incision to the relevant papilla and a tunnel extending under the papilla is prepared. The papilla is also lifted to full thickness. The defect is cleaned of granulation tissue and the wound is closed primarily with or without biomaterial application. In this report, we present 4 cases, 3 in the anterior maxilla and 1 in the mandibular premolar region, undergoing periodontal surgery with EPP with biomaterial application with a 3-month follow-up. In all cases, soft tissue healing was uncomplicated and radiographs showed bone filling at 3 months.
EPP has a high success rate in periodontal regeneration by providing complete nutrition of the interdental papilla through natural, continuous vascular support in intraosseous defects.
Periodontal dokunun rejenerasyonu periodontal tedavinin temel hedeflerinden biridir. Kemik içi defektlerin tedavisinde periodontal rejenerasyon teknikleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak teknikler yüksek hassasiyet gerektirir ve başarı birçok faktöre bağlıdır. Hastaya ve defektlere bağlı faktörlerin yanında cerrahiye bağlı faktörler de sonuçlar üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Cerrahi faktörler arasında interdental bölgede primer yara kapanmasındaki başarısızlıklar papilla koruma tekniklerinin gelişimine neden olmuştur. Papillanın tamamının korunması tekniği (PTK), defektle ilişkili papillanın bütünlüğünü korumak için önerilmiştir. Bu teknik, kan pıhtısını stabilize etmek için sağlam bir diş eti sağlamakta, bölgeyi kontaminasyondan korumakta ve yara ekspozunu önlemektedir.
PTK, kemik içi defektlerde, ilgili dişin papilla insizyonu olmadan, mukogingival hattının hemen ötesine uzanan kısa bir bukkal vertikal serbestleştirici insizyonla uygulanır. İnsizyondan ilgili papillaya kadar tam kalınlıkta bukkal flep kaldırılır ve papillanın altına uzanan tünel hazırlanır. Papilla da tam kalınlıkta olacak şekilde kaldırılır. Kemik içi defekt granülasyon dokularından temizlenir ve biyomateryal uygulanarak veya uygulanmaksızın yara primer olarak kapatılır. Bu raporda, 3'ü maksilla anterior bölgede, 1'i mandibular premolar bölgede olmak üzere, biyomateryal uygulanarak PTK ile periodontal cerrahi gerçekleştirilen 4 adet olgu ve 3 aylık takipleri sunulmaktadır. Olguların tümünde klinik olarak yumuşak doku yara iyileşmesi komplikasyonsuzdur. Hastaların takip radyografilerinde 3 aylık dönemde kemik dolumları izlenmektedir.
PTK, kemik içi defektlerde interdental papillanın, doğal kesintisiz damar desteğiyle tamamen beslenmesini sağlayarak, periodontal rejenerasyonda yüksek başarı oranına sahiptir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Periodontics |
Journal Section | CASE REPORT |
Authors | |
Publication Date | October 15, 2024 |
Submission Date | June 27, 2024 |
Acceptance Date | September 5, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 3 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.